Diğer tüm etmenlere baskın çıkacak türden derin bağlar kuramayacak kadar geç yaşta karşılaşmıştık. Birbirimiz için feda etmeye ya da katlanmaya razı olacağımız şeylerin sınırları vardı, bu sınırları sınamamıştık ama varlıkları su götürmezdi.
Arkadaşlık, dostluk genellikle o kadar mantık dışı ortaya çıkıyor, hak edenlerden kaçarken tuhaflara , kötülere, acayiplere,arızalılara konuyordu ki...
Ama falanca arkadaşımızın berrak kahkahasını bir daha asla duyamayacağımızı, bu bahçenin bize sonsuza dek kapandığını yavaş yavaş anlarız. Işte o zaman yürek parçalamayan, fakat acı veren gerçek yasımız başlar.