Evlerinden, ellerinde en değerli eşyalarını çılgınca kaparak fırladıkları zaman bilmemiş olabilecekleri bir şey vardı ki, o da şehirlerinin, adalarının ve nihayet tüm uygarlıklarının tamamen yok olacağı bir gelaket gelmekte idi: Çok daha sonraki yıllarda volkonogların ve sismologların, dünyanın gördüğü en şiddetli yanardağ patlaması olarak değerlendirecek oldukları bir felaket.
Çağlar boyunca, Atlantis’in konumu olarak sayısız yerler gösterildi. Zaman içinde, dünyanın hemen her ülkesi, kaybolmuş cennetin yeri olarak tanıtıldı. Çağımızdaki bilim adamları, araştırmalarını iki esas olasılık üzerinde yoğunlaştırdılar: Atlantis’teki Azorlar ya da Bahamalar ile Akdeniz’deki Santorini ve Girit Adası üzerinde.