İvo Andriç ile tanışma kitabım. Olaylar Osmanlı’nın çok uluslu zamanlarında, geçmiş ve geleceğin sıkıştığı bir hapishanenin tuhaf avlusunda geçiyor. Suç, suçlu, masum, adalet. Otoritenin kıskacında hangi suç cezalandırılır, hangisi affedilir, hangi suçlu daha masum, suçsuz insan var mıdır, aklanmak için ne kadar ödemek gerekir ya da kimler araya girerse kafi gelir? Kitap bir toplum ve adalet eleştirisi. Sade, akıcı oluşunu ve kurgusunu sevdim. Gün geçtikçe ufalan lanetli avlunun girdabında kaybolmuş karakterlerin akıbeti hikayeyi canlı tutuyor.
yaşamı zaman zaman bir sanatçının, bir âşığın ve bir kuşkucunun gözünden görebilecek kuvvettedir insan ve panait istrati bir insandaki pek çok ruh varlığının mükemmelleşme yolunda aşırılıkla bölünmesini samoyla, adrien ve mihail’in dünyayı görüş ve algılayışları ile sunuyor. kant'ın modern Felsefeye girişte deneyimlediğini mihail’in geçmişi ve bugünün tecrübelerinden damıtıp bir insanda yaşamın ne çeşitlilikte duyumsanabileceğini adrien’in zihninden okuyoruz adeta. teklifsiz tanışlıklar, kopma ve bağlanmalar art arda...köle olmaktan nefret eden saf bir aklın romantizmle dolmuş bir genç kalbiyle karşılaşmasını ve dünyayı birlikte seyretmesini aşktan daha yüce bir dostluk, balkanlarda bir yurttaşlık, dünyada bir varoluş geçişliliği ile hikâyeleştiren yazar, buyruk uzatmayan parmak sallamayan bir dilden ne yapmalı? & nasıl yaşamalı? sorularını soruyor.
bu romanı ilerde hesse'nin narziss ve goldmund'u, kazancakis’in zorba’sı ile birlikte okumak isterim çünkü özleri bir...kağıt farelerini baştan çıkaran, akılcıların ayağının altındaki zemini sarsan saf insan soyundan yüce ruhlar daima olacak ve irade mi doğa mı diye tekrar tekrar soracaklar kağıt farelerine...
MihailPanait Istrati · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,577 okunma