Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
• Türkiye'de Amerika'nın oluşturduğu sahte bir sol grup vardır; liberal görüntülü. Bunlar milli olan her şeye karşıdırlar. Kültürümüzün Yunan, Ermeni kültürüne dayandığını savunurlar. Türk dememek için Anadolu lâfını kullanırlar, yani Anatolian. Roma eyaletinin adı. Anadolu Liseleri denmesinin sebebi de budur. Yani burası eyalet olursa Türk eyaleti değil Anatolia eyaleti olacak. Biliyorsunuz bugün milli lâfını nasıl çekinilecek bir hale getirdiler. Bu sahte sol (taban bunun dışında, taban masum) millilik olmaz faşistliktir, enternasyonalizm olur, dedi. Yirmibeş yıl sonra bir başka grup, milli lâfı günahtır, ümmet lâfını kullanmak lazım diyorlar. Taktik aynı. Bu suretle taban milli düşünceden uzaklaştırılmaya çalışılıyor.
• Milli menfaatlerimizi ilgilendiren meselelere sahip çıkışına göre değerlendireceğiz. Konuya sahip çıkan vatanperverdir. Yan çizen, unutturan ve çarpıtan milletin düşmanıdır. Bu gayet açık seçiktir. Diline sahip olmayan insan vatanperver olamaz. Samimi bir solcu da olamaz. Daha doğrusu haysiyetli olamaz.
Reklam
• Ölüm kalım durumundayız bugün. Ve tabii n'oluyor, bu yabancı eğitim arttıkça ne oldu? Bilimde mi ilerledik, kültür de mi? Yoo, bilâkis geriledik, hiçbir şey olmuyor. Olmadığı gibi, ne oluyor; acentacılık artıyor. Bugün Türkiye gittikçe kendi KİT'lerini, varını yoğunu yabancılara satıyor, özelleştirme, küreselleşme masallarını yutmuş, kimsenin Amerika'nın Avrupa'nın falan böyle işler yaptığı yok. En büyük çelik fabrikaları, uçak fabrikaları hemen hemen hepsi devletin korumasındadır oralarda, ABD'de bile... Yakında yabancılar herkesin toprağını, evini, barkını da elinden alacak. Ondan sonra Filistin gibi olacağız. O zaman belki millet anlar.
• Ben böyle şeyler söylüyordum. 20 sene evvel Anadolu'da bir zat şunu söyledi: "Bizde Anadolu'da bir âdet vardır. Bir ağa bir oğluna Halk Partisi'ne, diğer oğluna da Adalet Partisi 'ne sokar. Hangisi kazanırsa işim görülsün diye düşünür. Şimdi bunu bizim ağa akıl ediyor da, ABD' mi akıl edemeyecek" Bizim de gördüğümüz kaç senedir budur. Bir şaşırtmacılık oyunundan ibarettir. Halk ve gençler, genellikle bilmezler. Sol parti geldiği zaman onu emperyalizme karşı bir güç zannederler. Sağ geldiği zaman birileri de bunu milliyetçilikle karıştırır, sevinirler. Halbuki hakim güç daima kimi sağ pozunda, kimi sol pozunda, kimi dindar, kimi lâik, kimi Atatürkçü pozunda gözüken bahsettiği iki bin kişi hep aynı takımdır. Onun için hangisi gelirse gelsin hiçbir şey fark etmez. Bu seçim de millete maç göstermekten ibaret.
• Şahsiyetsiz insandan ne kendisine ne de topluma fayda gelmez.
• Bu sömürgeleştirme oyunu Türk okullarına atılan ilk Amerikan İngiliz çengeli vasıtasıyla 1950'lerin başlarında başlamıştır. Milletimiz için zararlarını ve bundan sıyrılmanın yollarını şöyle sıralayabiliriz. 1- İngilizce ile bilim eğitimi sonucu, Batı hayranı kendi kültürüne yabancılaşan ve onu aşağılayan bir nesil yetişir. Böyle
Reklam
• Sonuç Önümüzdeki Çağda iki yol ayrımı: Hangisini seçeceğimize göre Türkçe'nin geleceği: Ya ulusça uyanıp kendimizi iç ve dış düşmanların kültürel soykırımından koruyacağız, ya da bir iki nesil sonra Türkçe bilen kalmayacak, Türk adı tarihten silinecek. Efendiler, seçim artık sizin.
• Türk Elleri arasında yeni belirmekte olan yazı karmaşasını henüz yerleşmeden bertaraf edip tek tür bir ortak Türk alfabesine ve yazımına geçmek gerekmektedir. Bunun çaresi bir ortak Türk Dünyası Yazı Kurulu oluşturmak, çeşitli ülkelerden hızla uzmanlar yetiştirmek ve Atatürk'ün yazı devriminden önce yaptığı gibi çok seri ve yoğun çalışmalarla ortak yazıyı derhal ortaya koymaktır. Bu başarılınca 250 milyonluk büyük bir kitap, dergi, gazete piyasası oluşacak; kültür birliği kendiliğinden gelişecek; Türkçe, İspanyolca ve İngilizce gibi büyük bir dünya dili olacaktır.
• 1. Bu ülkenin bütünlüğü, bu ülkenin dünya yüzündeki haysiyeti, şerefi, itibarı, dünya ülkeleri arasındaki eşitliği Türkçe'nin varlığına bağlıdır. 2. Atatürkçü olmanın temel şartı Türk diline, Atatürk'ün "Türk kültürü içinde çağdaşlaşmak" ana ilkesine sahip çıkmaktır. 3. Kimliğine, kültürüne, tarihine sahip çıkmak anlamına
• Özellikle Vietnam'daki kanamadan sonra ABD'nin parası bitmiştir. Bugün ABD iç ve dış borçları en yüksek olan ülkelerden biridir. Daha da önemlisi, toplumu içinden çürümüştür. İş ahlâkı, aile hayatı, gençliğinin devingenliği kalmamıştır. Kimse etrafına faydalı bir iş yapmak istemiyor, yoktan bol para kazanmak istiyor. Halbuki, biliyorsunuz, bu tabiatın, fiziğin temel yasalarına, ısıldevingenliğin (termodinamik), erkenin sakınımı ilkesine aykırıdır. Erke (enerji) sarfetmeden hiçbir şey yoktan var edilemez. Dolayısıyla bu ters anlayış eninde sonunda insanları ve toplumu yoksulluğa, en sonunda da çalışan, üreten ve yaratan ülkelerin köleliğine iter. Son yıllarda öyle görülüyor ki, bu "yoktan köşeyi dönme" zihniyet ve hastalığı Türkiye'ye de bulaştırılmıştır. Bu zihniyetle birlikte köleleşme süreci de son derece hızlandırılmıştır.
Reklam
• Sonuçta öyle görünüyor ki, tarih boyu bekamızın temel şartı olan milli eğitimin yerini, tarihten bizi hızla silecek bir milli eritim almış. Neredesiniz Atatürk'ün güvendiği öğretmenler? Neredesiniz kendilerine emanet bırakılmış gençlik? Neredesiniz kimliğimizi korumak isteyen inanç sahibi gönül ehli? Neredesiniz sömürgeciliğe karşıyız diyen solcu gençler? Neredesiniz Türkçüler, milliyetçiler? Neredesiniz aydınlar, profesörler, gazeteciler? Neredesiniz eğitimciler?
• ANCAK BAŞKASININ BİLMEDİĞİ BİLGİ "GÜÇ'TÜR
• Gene 1960'lardan bu yana, devlet bilimsel araştırma için epey kaynak harcamıştır. Fakat bütün bu zahirî gelişmelere rağmen, hangi dalda Türkiye dünya çapında kendini gösterebilmiştir? İthalden öte, hangi teknik bilgileri geliştirmiştir.? Öyle bir durum ki, un var, yağ var, bir türlü helva yok. Acaba niye? Bence bunun başlıca nedeni bir milli bilim, teknik, araştırma siyaseti çizilmemiş olması, bazı milli hedefler tayin edilerek, bunların üstüne kendine güvenle yürünmemiş olmasıdır.
• Gerçek insancılık, insan kültürlerinin her birine yer vermek, her birini korumak, bağımsız gelişmesini, serpilmesini sağlamaktır. Gerçek insancılık, bir kültürün öbürünü ezmesi, onu boğup yok etmeye çalışması ve bunu ilerleme, kalkındırma maskesi altında yapması değildir.
• Düşünce özgürlüğü olmayan yerde bilim olmaz. Bilim olmayan yerde ilericilik olmaz. Söylentilerle; bu "A" cılıktır, bu "B" ciliktir, yakıştırmalarına göre verilen kolay yargılarla bilimcilik yapılanmaz.
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.