b

Bilmeniz Gereken 50 Tablo

0 üye
Arnolfini'nin Evlenmesi 1434
Jan Van Eyck, Dönemin en ünlü sanat okulu olarak bilinen Brugge'de eğitim aldı. Yağlı boya resimleriyle ünlenen Flaman ressam, kısa sürede Rönesans döneminin önemli sanatçılarından oldu. Renkleri kullanma biçimiyle adından söz ettiren sanatçı, portre ve dinsel konulu resimlerde ön plana çıktı. Orta Çağ sanatçılarından sıyrılarak, yağlı boya tekniğini geliştirdiği ve bu teknikte çığır açtığı bilinir. Portredeki başarısı ve reçine üzerine boya dökerek elde ettiği renkler sayesinde kısa sürede üne kavuştu. Eserleri ekspresyonizmin etkisinde kaldı. Özellikle portrelerindeki detaycı yanı, ressamı ustalar arasına taşıdı. En ünlü tablosu 'Arnolfini'nin Evlenmesi', resim tarihi açısından da bir ilk olma özelliğine sahiptir. Arnolfini çiftini resimlediği tablo, evlenme anının resmedilmesi nedeniyle, bir nevi ‘evlilik cüzdanı' niteliğindedir. Eseri bu kadar önemli kılan detay ise ayna. Duvardaki ayna, müthiş bir akis tekniğiyle anı derinleştirmek için kullanılmış. Aynaya dikkatlice bakıldığında, Van Eyck'ın da resmin içinde olduğu görülür. Ressam, kendini ‘an’a dâhil ederek, resim sanatına farklı bir boyut kazandırdı.
Creation of Adam 1511
Rönesansın ve maniyerizmin (özenticilik) büyük sanatçısı, ressam, mimar ve heykeltıraş Michelangelo, Ghirlandaio Kardeşler'den dersler aldı. Çok geçmeden önemli bir yetenek olduğu fark edilen sanatçı, 1490'da Floransa'nın hükümdarı Lorenzo De Medici için heykeller yapmaya başladı. Rüştünü kanıtladığı ünlü eseri 'Davut' heykelini yaptığında 26 yaşındaydı. İnsan formunu her açıdan yeniden yaratmak için, kadavralar üzerinde çalıştığı bilinir. İdealleşmiş insan boyutuna ulaşma arzusu, onu insan tasvir ettiği resimlerde benzersiz kıldı. Klasik dönemden izler taşımasına rağmen, Rönesans'a büyük bir katkı sağlayan ressam, derinlikte perspektif olgusunu, kendi tarzını katarak özel bir yere oturtmuştur. Kendini heykeltıraş olarak tanımlayan Michelangelo'nun en önemli eserlerinden 'Adem'in Yaratılışı', yaratılış efsanesindeki büyük ayrılmayı ve birbirine ancak parmak ucu kadar yakın ama bir o kadar ayrı düşmüş Tanrı ve Adem'in hikâyesini konu alır. Hıristiyanlıkta Tanrı'nın Adem'e hayat üflemesinin betimlendiği sahnede, bir birine değen işaret parmakları, Tanrı'nın Adem'i kendi suretinden yarattığına gönderme yapar.
Reklam
Venus and Adonis 1553
Dinsel ve mitolojik sahneleri tasvir ettiği resimleri Tiziano'nun, başarısına başarı kattı. İlk dönemlerinde mozaik sanatıyla ilgilense de, Bellini kardeşlerin atölyesine girince yağlı boya resimlere yoğunlaştı. 1510'da, Padova'da yaptığı büyük freskler sayesinde Venedik Cumhuriyeti'nin baş ressamı olarak işe alındı. Bir yere bağlı kalmayı sevmediğinden, sürekli seyahat ederek gözlemler yaptı. Çalışmalarında tarihi sahneler, mitoloji ve aşk başrol oynadı. En ünlü tablolarından 'Venüs ve Adonis'; Adonis'in, Venüs'ü terk ediş efsanesini konu alır. Venüs, köpekleriyle beraber gitmeye çalışan genç Adonis'i engellemeye çalışırken resmedilir. Efsaneye göre aşık olduğu Tanrı Adonis'i durdurmaya çalışan Venüs'ün çıplak bedeni ilgi çekicidir. Tabloda sadakati simgelemek için köpek figürü kullanan ressam, hemen ağacın dibinde uyuyan ve bu dramatik ayrılıştan habersiz bir meleğe de dikkat çeker.
Le Bain Turc 1862 (Türk Hamamı)
Fransız Jean Auguste Dominique Ingres, 1797'de Paris'teki Louis David atölyesine girene kadar pek çok ödül kazandı. Yağlı boya ile çalışmayı tercih eden sanatçı, David'den büyük ölçüde etkilendi. Romantizmden hoşlanmamasına rağmen, resimlerinin pek çoğunda romantik öğeler göze çarpar. Flaxman'ın yanındayken Antik Çağ'a ilgi duydu ve büyük olasılıkla neo-klasik tarzdaki eserlerini bu dönemden sonra vermeye başladı. 1806'da İtalya'ya gelerek çalışmalarına devam eden Ingres, serbest çalışmalarının yanında akademik unvana sahip ‘İsa Din Bilginlerinin Arasında' gibi eserler de verdi. Oryantalizme katkıda bulunan “Türk Hamamı' tablosuyla dikkatleri üzerine topladı. Osmanlı topraklarında hiç bulunmamasına rağmen, bu kadar ustalıkla resmedilen çıplak kadınlarla dolu hamam, bazı çevrelerce alkışlanırken, bazılarınca olumsuz eleştirildi. 25 kadının çıplak biçimde hamam sefası yaptığı eseri, Le Figaro Dergisi '19'uncu yüzyılın en erotik resmi' ilan etti.
View of Toledo 1595-1600
'El Greco' (Yunan) lakabıyla ün salan Dominikos Theotokopoulos, aynı zamanda mimar ve heykeltıraştı. Bizans geleneksel sanatını öğrendi. İtalya'ya gittiğinde Tiziano ve Tintoretto'nun atölyelerinde çalıştı. Bir süre sonra köklerinin olduğu yere dönmeye karar veren sanatçı, Toledo'ya yerleşti ve en önemli eserlerini burada verdi. İlk yapıtlarında, Venedik üslubu görülse de, İspanya'da daha karakteristik fırça darbeleri, özel figürler ve çarpıcı renk geçişleri yakaladı. Dinsel sahneleri anlatışı ve doğal vurguları, sanatçıyı özel kılan sebepler oldu. Dışavurumculuğun ve kübizmin öncüsü olarak tanınan El Greco'nun en ünlü tablolarından 'View of Toledo', renklerin kullanılması ve fırça darbeleriyle sanatçının özel bir yere taşınmasında önemli bir rol oynadı. San Servando Kalesi, arkasında bulunan tepeyle keskin ve karşıt renklerde resmedilmiştir. Konu edilen kale, Toledo kentinin özgürlüğünü kazanmasındaki özel yeriyle tanınır.
The Swing 1767
Jean Honore Fragonard, Chardin'den dersler alarak kendini yetiştirdi. 1752'de ‘Büyük Roma Ödülü'nü aldı. Hollandalı birçok ustadan esinlenmesine rağmen, özgünlüğünü hiçbir zaman kaybetmedi. Eserlerinde, erotizm, toplumsal düzendeki çarpıklıklar, ‘an'ın resmi ya da aldatma gibi güncel temaları işledi. Değişik ortamlarda çocukları resmetmesiyle ve çıplak kadın tablolarıyla dikkat çekti. Yağlı boya tekniğiyle çalışan sanatçı, La Fontaine'in birçok masalını da betimledi. Fragonard'ı belli bir kalıba koymak zor olmakla beraber ressam, gittiği yerlerden etkilendi. İtalya'ya yaptığı yolculuklar sırasında Venedik tarzından, Hollanda'da yaşadığı dönemde ise çevresindeki sanatçılardan esinlendi. Buna karşın, hızlı fırça vuruşlarına sahip olması, kendi tarzını yakalamasına yardım etti. Tablolarında, bilinen tarihsel sahnelerden çok insanın doğal tarihi yer aldı. ‘Çalınmış Öpücük' ve 'Sürgü'nün yanında öne çıkan en önemli tablosu 'Salıncak', halinden memnun bir adamın, salıncakta sallanan genç kızın bacakları arasındaki gizli şeye baktığı anı anlatır. Eserde Fragonard, o dönemin kadınlarının, kabarık elbiseler giymesine karşın iç çamaşırı kullanmayarak, erkekleri kendine bağladığına gönderme yapar.
Reklam
50 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.