İnsan, yalana benzeyen gerçeğe imkân ölçüsünde ağzını kapalı tutmalıdır, çünkü kabahati olmadan da mahçup duruma düşebilir.
Sayfa 176 - Altın Kitaplar
Ey Tanrısal öç! O anda gözlerimin önünde beliren şeyleri okuyacak olanlar, senden ne kadar korksalar yeridir!
Sayfa 158 - Altın Kitaplar
Ben, evimi kendime darağacı yapmış bir kişiyim.
Sayfa 156 - Altın Kitaplar
Felsefe, onu iyi anlayanlara, hemen her yerinde, doğanın gidişini Tanrı'nın zekâ ve sanatına göre ayarladığını öğretir.
Sayfa 142 - Altın Kitaplar
Güneşin neşe saçtığı o güzelim gök kubbenin altındayken yüzümüz hiç gülmezdi, hiddetin kara dumanı ruhlarımızı bürümüştü. Şimdi ise kara çamurların içinde gönüllerimiz kasvetli yaşıyoruz.
Sayfa 117 - Altın Kitaplar
Karanlık gökyüzünden iri dolu taneleri, kirli sular boşanıyor, bunlarla ıslanan topraktan tiksindirici bir koku yükseliyordu.
Sayfa 106 - Altın Kitaplar
Hayat yolumuzun yarısında kendimi karanlık bir ormanda buldum, çünkü doğru yoldan ayrılmıştım..
Sayfa 68 - Altın Kitaplar
