Kendini dünyalar kadar değerli zanneden kişilere kısa bir not: Dünya beş para etmiyor..!
Değer, ne kadar paraya sahip olduğunla değil, ne kadar sevgiye ve insanlığa yatırım yaptığındır.
Değer dediğin alınır, verilir, yenilir, içilir bir 'şey' değildir. Değer sadece 'değil'dir. Karşıya çarşı kurmak hiç değildir. Muhafaza ettiğin, sakındığın, aman dediğindir. Of, puf, öf diyemediğindir. Değil hadi oradan, gel buradan dediğindir. Hoş ahkâm kesiyorum, kendimi kesiyorum. Dilim dilim diyorum, lime lime ediyorum. Sürçi lisanımı dahi affedemiyorum... Değer miydi dediğimde değmiyorsa sadece değini-yorumdur. Değer sadece 'değil' dir.
İnsanın en acı anlarında bile onu düşünen birine ihtiyacı olur ya hani, tam da o anlardan birini bana yaşatan göz nurum, teşekkür ederim kitap için. Yorgunluğum bile terkediyor canımı.
Kitap ruha ilaçtır...
O kadar sevdiğin mal ve evlâd ve perestiş ettiğin nefis ve heva ve meftun olduğun gençlik ve hayat zayi' olup kaybolacak, senin elinden çıkacaklar. Fakat günahlarını, elemlerini sana bırakıp boynuna yükletecekler.
1. korku ortamı 2. huzur ortamı
İki farklı dünya görüşünü yansıtmaktadır;
korku ortamı kişilerin gücünü esas alarak, güçlünün güçsüzü korkuttugu, ezdiği bir yaşam tarzı oluşturur. Huzur ortamındaysa gerçeğe saygı, hakkaniyet, kişisel bütünlük , hizmet ve sevgi gibi insan ilişkilerine yön veren temel değerler vardır herkesin temel değerlere uyuduğu bir yasam tarzı hakimdir. *Güçlünün güçsüzü ezdiği kullandığı dünya anlayışına korku kültürü adını veriyorum, temel değerlerin paylaşıldığı yaşamsal yön verense değerler kültürüdür*
Nimet olanım. Tek satrında huzur buluduklarım. Sesiyle değil yüzümü geldürmek, gönlüme bile kahkahalar attıranım.
Ve canıma sinenim. Bazı kelimeler söylenmez, hissedilir derler ya, öyle...