d
Değerler.
Onda öfke uyandıran konular, mutlaka İslam terbiyesine ve insaniyete yakışmayacak şeylerdir.
Sayfa 7 - Ali BabaKitabı okudu
“Elli anlamsız yıl boyunca canımı dişime takarak çalıştım, tek bir boş günü bile kendimden esirgedim ve şimdi yapayalnızım işte...”
↣ Bir Yüreğin Çöküşü
Sayfa 137 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Değerler
Değerin parasal karşılığı yoktur ve yaşayan değerler toplumsal sağlığın bağışıklık sistemini oluşturur. Yaşayan Değerler bir toplumun gizli gücüdür. Nasıl ki insanın bağışıklık sistemi güçlü ise hastalığa yakalansa dahi yatağa düşmeden atlatır ;bir toplumda yaşayan evrensel değerler varsa, o toplum da belki sarsılır ama hasta olup yatağa düşmez.
Gandhi der ki:
Olumlu düşünün,
Çünkü düşünceleriniz, sözleriniz olur.
Sözleriniz olumlu olsun,
Çünkü sözleriniz, davranışlarınız olur.
Davranışlarınız olumlu olsun,
Çünkü davranışlarınız, alışkanlıklarınız olur.
Alışkanlıklarınız olumlu olsun,
Çünkü alışkanlıklarınız, değerleriniz olur.
Değerleriniz olumlu olsun,
Çünkü değerleriniz, kaderiniz olur.
Sayfa 114 - Doğan CüceloğluKitabı okudu
"Peki insan kendi değerleriyle uyum içinde hareket edip etmediğini nasıl bilebilir?”
Ne hissettiğine bakarak: Eğer yaptığınız şey kendi değerlerinize uymuyorsa belli bir rahatsızlık hissedersiniz, hafif bir huzursuzluk, bir suçluluk duygusu. Bu, eylemlerinizin sizin için önem taşıyan şeyle çelişip çelişmediğini kendinize sormaya yöneltmesi gereken bir işarettir. Bir günün sonunda, yaptıklarınızdan gurur duyup duymadığınızı, bunlar önemsiz
işler bile olsa, kendinize sorabilirsiniz. Bu çok önemlidir: Değerlerimizi ihlal eden eylemler gerçekleştirdiğimizde insan olarak gelişim gösteremeyiz, basitçe sağlıklı bile kalamayız."
“Zaten hayatta anlamlı olan değerler parayla sahip olunamayanlar. Kitap, çalışacak insan, eşya alabilirsin; ama bunlar bilginin, dostluğun, paylaşma duygusunun yerini tutamaz.”
“Bu hikâyede bir saçmalık vardı sonuçta. Yılda otuz bin dolar fena değildi elbette, ama hazımsızlık ve insani mutluluklardan mahrumiyet, prenslere layık bu kazancın büyük kısmını götürüyordu.”
Sayfa 86 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Ancak onda da benim sahip olmadığım bir rahatlık vardı. Yaşamaktan, hayatta olmaktan utanmıyordu. Yalan söylemeye ihtiyaç duymuyordu. Kıskandığım bir doğallık, hareketlerinden ve sözlerinden akıp çevresine yayılıyordu. Bir insanın bu kadar kanaatkâr olması beni sinirlendiriyordu.”
Sayfa 20 - Doğan KitapKitabı okudu
"İYİ" nin MUHTEVASI?..
- "Geçerlikteki mânevîyatın-morallerin tek yanlılığının çok erken farkına varıldı ve bundan dolayı "iyi"nin prensibi bunların hepsinin üstünde, daha genel olanda aradı. Fakat böyle bir genel prensip, boş kavramdan öteye geçemedi. Eflâtun'un "iyi" idesi, bu alandaki tecrübelerin en köklüsü olarak görülebilir. "İyi" idesinin muhtevası nedir? Böyle aranmaya başlandı ve ne Eflâtun, ne de ondan sonra gelenlerden biri, bu içi gösterebildi..."
Sayfa 115 - 3.Levha, -"Ben" ve Başkası- (Metafizik Problemler ve Ahlâkiyat), İBDA Yayınları-Kitabı okudu
