“Eğer ki deniz yoluyla bir yolculuk yapmak isteseydin, geminin kontrolünün kimde olacağına nasıl karar verilmesini isterdin? Gemideki rastgele ve herhangi bir grup insan tarafından mı, yoksa deniz seyahatleri konusunda deneyimli, bilgili ve eğitimli insanlar tarafından mı?”
Ademantus’un cevabı çok açıktır:
“Elbette ki ikincisi!”
Sokrates’in cevabı ise manidardır:
“Ülkemiz, bu gemi olsun. Peki, bu durumda nasıl olur da, bir ülkedeki rastgele insanların tamamının, ülkemizi kimin yöneteceğine karar verebilecek donanımda olduğunu söyleyebiliriz?”
"Trantor sokaklarına daha çok görevli ayrılmasını emretmek istediğimi farz edin. Eski günlerde, İmparatorluk sekreteri tarafından benim için hazırlanmış olan bir kağıt parçasını önüme çekip süslü bir imza atardım ve güvenlik görevlilerinin sayısı artıverirdi.
"Şimdi bunun gibi birşey yapamam. Önce Meclis'e göndermem gerekir. Orada öneri yapıldığı andabir kaz sürüsü gibi cıvıldamaya hazır yedi bin beş yüz erkek ve kadın bulunuyor. Herşeyden önce, harcamaların parası nereden gelecek? Sözgelimi on bin fazla maaş ödemek zorunda kalmadan on bin güvenlik görevlisi daha edinemezsiniz. Sonra, bu çeşit bir şeye razı olsanız bile, yeni güvenlik görevlilerini kim seçecek? Onları kim denetleyecek?
"Milletvekilleri birbirine bağırır çağırır, tartışır, gürülder ve şimşek gibi çakarlar ve sonunda... hiçbir şey yapılmaz. Dikkatini çeken bozuk kubbe ışıklandırmalarını tamir ettirmek gibi küçük bir işi bile yapamam. Ne kadara mal olacak? Başında kim bulunacak? Ah, ışıklar tamir edilir, ama bunu yapmak rahat iki ay alır. Bu da demokrasidir işte."
nasıl olur da , bir ülkedeki yetişkin insanların rastgele ve herhangi bir grubunun bir ülkeyi kimin yöneteceğine karar verebilecek donanımda olduğunu düşünebilmekteyiz ?
-Sokrates