d

Dil Bilim

11 üye
Takip
Kur'an'ın Harekelenmesi - Ebu Esved ed-Düeli
Emeviler döneminde özellikle Kur'an-ı Kerim'i hatalı okumalar öylesine yaygınlaşmıştı ki, bu konuda mutlaka bir şeyler yapılması ihtiyacı hissedildi. Filolojik (dilsel) ilk çalışma Hz. Ali'nin emriyle Ebu'l-Esved ed-Düeli tarafından Kur'an'ın harekelenmesi ile başlar. O katibine şöyle der : "Harfi telaffuz ederken iki dudağımı açtığımı gördüğün zaman harfin üzerine bir nokta koy; iki dudağımı birbirine yaklaştırırsam harfin altına bir nokta koy, bunu iki defa yaparsam harfin üzerine iki nokta koy."
Arapça'nın Gramer Kaidelerinin Ortaya Çıkması
"...pek çok fetihler sonucunda Arapçanın gayri Araplar arasında yayılmasıyla lahn (hatalı konuşmalar) ortaya çıkmıştır. Hz. Peygamber zamanında bile görülenler hatalı konuşma ile okumalar bu dönemde daha da artınca Araplar kendi dillerinin gramer kaidelerini ortaya koyma ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu konuda Süryanilerden etkilendikleri düşünülebilir. Çünkü Süryaniler, kendi dillerinin gramerini m.5 asırda yazıp kitap haline getirmişlerdir. Süryaniyelerden buna ilk teşebbüs eden m.406'da ölen Müfessiru'l-Kutup lakabı ile bilinen Yakup er-Ruhavî'dir.
Reklam
Ayamama
Ayamama Anadolu’da epeyi yaygın bir yer adı: iki köy, bir de tepe biliyorum bu adı taşıyan, Yunanistan’dakiler de cabası. Aslı Ayios Mámas. Rum itikadında resmi öğretiden çok sanırım halk arasında saygı gören bir aziz kişi. Rivayete göre Çankırı’lıymış. İmparator Aurelianus zamanında anası babası din uğruna şehit edilince çocuk yaşta gidip Kayseri yakınlarında bir dağda saklanmış. Yıllarca orada keramet göstermiş, Kapadokya ülkesinin evliyası olmuş. Bir hikâyeye göre arslanlara atılmış, fakat arslanlar ona zarar vermemiş. Diğer hikâyeye göre dağda bir kuzuya saldıran arslan görmüş, tanrı adına merhamet etmesini emretmiş, arslan boyun eğmiş. İkonalarda daima ata biner gibi bir arslana binmiş, kucağında kuzuyla resmedilir.
Sayfa 458Kitabı okudu
Fransızların çıkardığı iki başka kelime: restoran ve bistro. Paris’te bugün bildiğimiz anlamda liste usulü yemek satan ilk lokantayı 1765 yılında Boulanger adlı bir vatandaş açmış. Kocaman da bir ilan koymuş, “bu çorbalar kana kuvvet göze fer verir, yorgunu dinlendirir, hastayı güçlendirir, gitmiş enerjiyi geri getirir” mealinde. Paris’in dalgacı dalgacıları derhal etiketi yapıştırmışlar: restaurant. Kelime anlamı “yeniden ayağa kaldıran” demek, bildiğimiz restore etmek fiilinden. Takviyehane diyebiliriz. Bilgisayarcı gençlik resethane’yi de beğenir belki.
Sayfa 398Kitabı okudu
Günün kelimeleri ingilizce
THE TARGET WORDS OF THE DAY 1. The company has suffered from several years of bad *management*. ( Yönetim ) 2. The company has hired 42 *replacement* workers. ( yedek, ikame , yerine geçen kimse ) 3. In the meantime, we'll continue with our projects *as usual*. ( her zamanki gibi ) 4. There is a good relationship between *staff* and
İzlemek & seyretmek
İzlemek birinin topuğundan gitmek demek. Eski Türkçe iz = topuk, anlam genişlemesiyle “ayak izi”. Ama seyretmek de bundan az ucube değil ki? Arapça seyr = dolaşmak, gezmek. Seyyar demek gezgin, seyyare gezegen, seyrüsefer gidip gelme, ism-i mekân formunda mesîre de gezinti yeri. Hepsi aynı SYR kökünden. Osmanlı’nın parlak çağında tören alayı, resmigeçit gibi gösteriler pek geliştiğinden olacak, seyr adı Türkçede “tören yürüyüşü” gibi bir özel anlam kazanmış, ki İngilizce procession kelimesinde de aynı evrim görülür. 19. yüzyıl sözlükleri seyr için “temaşa edip gezmek, temaşa yeri” diyor. 1920’li yıllara gelince seyir hem gösterinin adı (“gelin dostlar seyir var”), hem gösteriye bakma eylemi olmuş.  
Reklam
815 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.