d

Dil

7 üye
Dilin varsa okulunda olmalı dilim var diye övünme. Dilin varsa onun okuması da yazması da olmalı. Dilin varsa o dilde şarkılarında olmalı, yönetim sistemin de olmalı politikanı da onunla yapmalısın. Sabaha kadar dilim var diyebilirsin fakat zihniyet ve kurum oluşması lazım hepsi iç içe olmalı. #Mahir atakan
Okuma alışkanlığı ve dilin önemi
Küçük beyinler okumazlar, insanları konuşurlar. Orta beyinler az okurlar, olayları konuşurlar. Büyük beyinler çok okurlar, fikirleri ve projeleri konuşurlar. Okuyan insanın gönlü hassas, kanı sıcak, zekâsı işlek, ruhu huzurludur. "Bir ülkeyi yönetmeniz istense yapacağınız ilk iş ne olurdu?" sorusuna Konfüçyüs, "Önce dili gözden geçirmekle başlardim. Dil kusurlu olursa kelimeler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılmazsa görevler doğru yapılamaz. Görevler gereği gibi yapılmazsa töre ve kültür bozulur. Töre ve kültür bozulursa adalet yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa halk şaşkınlık içine düşer ve işin nereye varacağını bilmez.
Sayfa 43 - BkyKitabı okudu
Reklam
Türkçe
"Alay", Osmanlı - Türk ordusunda 4 tabur piyade ya da 5 bölük süvariden meydana gelmiş askeri birlik de­mekti. Bu birliğin kumandanına "miralay" denmesi de bundandı. Orduda "piyade alayı, süvari alayı, topçu ala­yı, jandarma alayı" gibi birlikler olur; "alay imamı'', "alay katibi", "alay beyi", "alay çavuşu" gibi unvanlar yaşardı. Bu alaylara verilen sancaklara "alay sancağı" denir, tören günlerinde "donanma"yı süsleyen renk renk bayraklara da aynı ad verilirdi.
"Dil, salt varolduğu için değil, ama insan için varolduğundan, insanı insan kıldığından, ancak bu anlam yükünü taşıdığında dil diye adlandırılabileceğinden ötürü kullanılmalıdır."
Kavram Yayınları:73, Kavram Yeryüzü Şairleri 16, Birinci Basım: Ekim 1995
En iyi medeniyet
Esasen her medeniyet dili, o medeniyete kültür mer­kezliği yapan şehirlerde işlenir. Bu sebeple dünyanın her ülkesinde her dilin en iyi konuşulduğu bir yer, bir bölge bir şehir vardır. Londra İngilizcesi; Berlin Alman­cası ne ise İstanbul Türkçesi de öyledir. Hatta Fransız­lar, bu mevzuda daha ileri giderek, uzun zaman, Paris Fransızcası'ndan da üstün ve merkezi bir sanat lisanı düşünmüşlerdir.
Dünyadaki bilim ve fikir adamları dillerini ele aldıkları zaman sordukları soru şudur: "Bizim dilimiz nasıldır? Nereden gelmiştir, nereye gitmektedir? Klasikleri nelerdir?" Bizimkilerin sordukları ise çok farklıdır: "Bizim dilimiz nasıl olmalıdır? Nasıl değiştirilmelidir? Acaba bunun yerine bir başkasını mı koysak?"
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.