İmam Ebu Abdullah b. Tübi es-Sikelli'nin dediği gibi:
Tasavvuf yamalı sûf (yün) elbise giymek değil
Şarkıcılar şarkı söylediğinde de ağlaman değil
Çığlık atmak, oynamak, kendinden geçmek değil
Deliler gibi kendinden geçmek değil
Bilakis tasavvuf, bulanık değil sâfi olmak
Hakka, Kur'an'a dini-mübine tabi olmak
Pişman bir hâl ile Allah'tan korkar olmak
Hayat boyunca günahlar namına mahzun olmak
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kıyamet gününde Allah'ın meclisinde bulunacaklar şun-
lardır: Boyun eğenler, mütevazı olanlar, korkanlar ve Allah'ı çokça
zikredenlerdir."
Yazar kitabında okul öncesi çocukların gelişim dönemlerine ait başka kaynaklardan aldığı alintilardan bahsetmiş. O.Ö. eğitim ve programında çocuğun düzeyine gore cocuga dini yönde verilebilecek hedef, kazanım ve etkinliklerden birtakim örnekler vermis. Başka ülkelerin, bu dönemle ilgili kurumlarında verilen din eğitiminden bahsetmiş. Yani bir çeşit araştırma kitabı.
İslâm, ebedî saâdet reçetesidir.Reçeteyi aldık,kabul ettik ama onda yazılı olan tedavileri,perhizleri tatbik etmiyorsak;
"-Niçin şifâ bulamıyoruz,âfiyete kavuşamıyoruz?" deme hakkına da sahip değiliz!
Eğitim ortamında yaşanan çoğulluk yönündeki değişimin belki de en çok etkili olduğu alanlardan birisi din eğitimi ve öğretimidir.
Dünyada, Doktriner Din Öğretiminin dışında
Mezheplerüstü Din Öğretimi,
Mezheplerarası Din Öğretimi,
Sorgulayıcı Din Öğretimi,
Eleştirel Din Öğretimi,
Dinlerarası Din Öğretimi,
Fenomenolojik Din Öğretimi vb. özellikle bu çoğul yapıyı göz önünde bulunduran farklı din öğretimi modellerinin uygulanması bu durumun en açık göstergelerindendir.
Yürük, Tuğrul. ''Cumhuriyet Dönemi Din Öğretimi Programlarında Farklı Din Anlayışlarına Ayrılan Yer''. (2015)