Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
...hiçbir sebep yokken sırf Allah istemediği için geri durabilmek..
Sayfa 199Kitabı okudu
Allah, kullarından seçkinler hakkında şöyle buyurur: ‘Şüphesiz kullarım üzerinde senin (şeytan) bir hakimiyetin yok­tur.’ Üzerinde herhangi bir yaratılmışa ait hak bulunan bir Allah ku­lunun kulluğu, üzerindeki o hale ölçüsünde eksiktir. Çünkü yaratık, on­dan hakkını ister ve bu hak nedeniyle o kul üzerinde otoritesi vardır. Bu durumda üzerinde hak bulunan kişi, kendisini bütünüyle Allah’a adamış mutlak kul olamaz.
Reklam
'Kavuş, kuşkusuz ben de, sana niyetlendim.’ Burada Allah’ın iradesi, öne geçmiş ve şöyle buyurmuştur: ‘Kavuş.’ Ka­vuşmaya çalıştığında ise, bu gayretin Hakkın sana kavuşmasının ta ken­disidir. Bu nedenle onu bir amel değil, niyet yapmıştır.
طُوبَى لِمَنْ طَالَ عُمْرُهُ وَحَسُنَ عَمَلُهُ "Ne mutlu ömrü uzun, ameli güzel olana!"
Sayfa 235
"Cabir ve Ebu Said (r.a) Hz. Peygamber'den (s.a.v) şöyle rivayet ediyorlar. "Gıybetten kaçınınız. Muhakkak ki gıybet, zinadan daha kötüdür. Çünkü kişi, bazen zina eder tevbe eder ve Allah tevbesini kabul eder. Gıybet yapan kimse ise, gıybeti yapılan kişi kendisini affetmedikçe Allah tarafından affedilmez.2
Sayfa 148 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Sözleri yerine getiriniz.
"Muhakkak ki, çok kere dil, vaat etmeye meyleder. Sonra nefis, çoğu zaman o vaadi yerine getirmek istemez. Böylece vaat, yapmamaya dönüşür. Bu ise münafıklığın alametlerindendir. Allah Teala (c.c) şöyle buyurmuştur. "Ey iman edenler. Sözlerinizi yerine getiriniz."
Sayfa 110 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ona göre duyu organları doyum noktasına ulaşınca zevk almaz olur, hatta zevk aldığı şeylerden nefret bile edebilirdi. Değişken yapısıyla sonsuz mutluluğu bina edemezdi maddî hazlar. Halbuki insan namazdayken mutluluğun zirvesindeydi. Bütün tatlardan daha yüce bir tat vardı bu zirvede. "Eksik İnsan" olarak kalmayı tercih edenler bu lezzeti duyamayacaklar, ne yazık ki bu lezzetin zıddı olan acı ve elemle tanışacaklardı. İşte İbn Sîna'ya göre mutsuzluk buydu.
Sayfa 189
"Hz. Peygamber (s.a.v) Bedir'de öldürülen müşriklere küfretmeyi yasaklayarak şöyle buyurmuştur. "Onlara sövmeyin. Çünkü söylediklerinizden onlara herhangi bir şey gitmez. Fakat dirileri (onların akrabalarını) üzmüş olursunuz. İyi bilin ki çirkin ve kötü konuşmak bayağılıktır."
Sayfa 67 - Çelik YayıneviKitabı okudu
"En güzeli husumeti-mümkün olduğu kadar- terk etmektir. Çünkü husumette dili zapt etmek ve normale döndürmek zordur. Husumet, göğsü alevlendirir, öfkeyi kabartır. Öfke harekete geçtiği zaman husumet konusu olan şey unutulur. İki hasmın arasında ancak kin ve nefret kalır. Hatta onların her birisi diğerinin kötülüğüne sevinir. Sevindiğine de üzülür ve biri diğerinin aleyhinde dilini alabildiğine serbest kullanır. Bu bakımıdan kim husumete başlarsa, bütün bu sakıncılara kendisini maruz bırakmış olur."
Sayfa 58 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Al-i İmran suresi 189.ayet
“Göklerin ve Yerin mülkü Allahındır ve Allah her şey'e kadirdir” “Ve lillâhi mulkus semâvâti vel ard(ardı), vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).”
Reklam
Tartışmak dini savunmak aracı değildir.
"İmam Malik (ra) şöyle demiştir. Tartışmak dini savunmak aracı değildir. O sadece kalpleri sertleştirir, inatları koyulaştırır ve Müslümanalar arasında kin ve düşmanlığı arttırır."
Sayfa 48 - Çelik YayıneviKitabı okudu
"Batıl şeyleri konuşmaktan maksat, yapılması haram olan şeyleri ve işleri nakil, rivayet ve hikaye etmektir. Bu tıpkı, zinadan ve zina edenlerden bahsetmek, fasıkların yaptıkları gayr-i meşru işleri anlatmak, haramları akla getiren ve özendiren sözler söylemek ve batılı tasvir etmektir. Bu türlü şeyleri konuşmak haramdır. Çünkü bu konuşmalar haramları teşvik anlamını taşır. Gelişi güzel üsluplarla haramları eleştirmek de helal değildir. Çünkü çoğu eleştiriler; kötülükleri öğretmek, onlara revaç kazandırmak ve itibar sağlamak hükmüne geçer."
Sayfa 42 - Çelik YayıneviKitabı okudu
İhtiyaçtan fazla konuşmak.
"Bil ki, ihtiyaçtan fazla konuşmak da kötüdür. Bu sebeple, örneğin bir kelime ile maksat hasıl olursa, ikinci bir kelime söylemekten sakınılmalıdır. Çünkü o takdirde bu da malayani ve gereksiz bir konuşma olur."
Sayfa 36 - Çelik YayıneviKitabı okudu
"Sonra bil ki; dil, Allah Teala (c.c)'nın yarattığı sanat harikalarındandır. Çünkü o, hacmi itirabıyla küçük olmasına rağmen, işleri itibarıyla vücudun diğer bütün organlarından daha büyüktür. Diğer organların iş alanları sınırlıdır. Örneğin göz, sadece renk ve şekilleri görür; kulak sadece sesleri duyar; el yalnızca maddeye temas eder. Dil ise, maddi ve manevi bütün varlıklarla, ilim, tasavvur ve hayal alanlarına giren tüm şeylerle ilgilenebilir. O, bunları doğru veya yanlış bir şekilde, kabul veya ret tarzında seslendirebilir. İnsanın ebedi saadet veya felaketine sebep olan iman ve küfür de dilin ikrarıryla sabit olurlar. Bu özelliğinden dolayı, dil sonsuz hayra da sonsuz şerre de vesile olabilir."
Sayfa 12 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Harfler ilmi, özünde değerli bir ilimdir. Şu var ki, onun tehlikele­rinden uzak durabilmek güçtür. En iyisi onu aramamaktır. Çünkü o Al­lah’ın velilerine genel anlamda ayırdığı ilimdir. Bazı kimseler, bu ilim­den biraz öğrenmiş olsalar bile, Salih insanların ulaştığından farklı bir yolla onu öğrenmişlerdir. Bu nedenle bu ilme sahip olan kişi, onunla mutsuz olur, mutlu olmaz.
479 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.