d

Din, Tasavvuf

5 üye
"Kendini bilen Rabbini bilir"; bu yüzden gayret insana, bilgi Tann'ya aittir yani Tanrı'nın bizi bildiğinin farkında olarak çabalamak bize kâfidir. Dahası, hem Tanrı'ya doğru hareke­timiz ile hem de Kendi'mize doğru hareket ile serbest oldu­ğumuzu bilmek bize kâfidir.
Sayfa 121Kitabı okudu
Duygusallık, kendisini iki kere ikinin üç ya da beş edeceğine inandırır çünkü sevilen şey abartılı olarak övülmeye değer görülür; çünkü benimse­nen bir düşünceye ancak bu şekilde destek olunabileceği ya da hizmet edilebileceği zannedilir. Dolayısıyla Hakika­tin gösterilen coşku ile değil, ancak bizzat kendisi ile güzel ol­duğunun; coşkunluğun ise yalnız hakikatten fışkırdığı za­man güzel olduğunun farkında değildir.
Reklam
Tevazunun mucizesi tek başına müm­kün olabildiği ölçüde akılsızlığı akla dönüştürebilme kabili­yetine sahip olmasıdır. Ne yazık ki bazı insanlar ne­dense, aklı kendi kutsallıkları için kullandıkları kadar kendi teolojilerinde kullanmaktan imtina ediyorlar. Ancak hepsi bir yana, manevi değer düşünce ile meziyet, zihin ile güzellik arasındaki dengede yatıyor.
Kuran putperestliği reddettiğinde putlar, kelime anlamına ilave olarak boş yere aşırı bağlandığımız şeyleri ya da bu bağlılıkları kastediyor olabilir. Ancak daha derin olarak bunlar aynı zamanda biçimler; dinin yapısal unsur­ları hatta dinin kendisine dahil biçimler olabilir.
"Bir kimse, gıyabında kardeşi için dua ettiğinde, melek ona 'İstediğin şeyin bir misli de sana olsun!' der."
Sayfa 171
Salihlerden biri şöyle demiştir: "Düştüğümde, ona sarılırım; sebat ettiğimde onunla olurum. Korktuğumda ona sığınırım, sevgisine sarılırım. Kardeşin, kardeşe olan sevgisinde, duasıyla sadece Allah Teâlâ'nın rızasını gözetmesi, onunla karşılaşmaktan mutlu olması ve dini konusunda ona yardım etmesi gerekir."
Sayfa 173
Reklam
523 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.