Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Create Post
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.36.27
Dinler Tarihi
İsminin hakkını veren kitaplardan . Dini düşüncenin , din fikrinin ilkel biçiminden başlayıp , tarihteki dinleri ; kısa , öz , sade ve akıcı bir biçimde anlatmış yazar . Olabildiğince objektif yaklaşmış . Yer yer kendi yorumlarına da yer vermiş tabi . Dinler tarihi hakkında daha önce okumalar yaptığım halde yeni şeyler öğrendim bu kitapta . Çok iyi okuma oldu benim için, Tavsiye ederim…
Babil ve Asur Paganizmini , tanrılarını , dinlerini anlatan ince , detaysız , yüzeysel çerez niyetine okunulacak bir kitap ..Giriş mahiyetinde bakılabilir ama konunun meraklıları için kesinlikle çok yüzeysel ve yetersiz ..
Kitabın Önsöz bölümünü okurken ‘ Aha !! gene mi , şaşırmadım falan ‘ dedim ama sonradan yazar beni şaşırttı . Önsözde Paganizm ya da Politeizmi İslam literatüründe olduğu gibi ‘küfür’ diye nitelendirmesi ve İslamın bunlara karşı vermiş olduğu mücadeleyi benimsemesi açık açık belirttiği Müslüman kimliği nedeniyle ; konu hakkında objektif olamayacağından korktum açıkçası. Ama kitabı okuduğumda kesinlikle yanıldım . Yazar son derece açık , anlaşılır ve en önemlisi objektif bir şekilde konuyu açıklamış . Çok başarılı buldum . Urfa ve Harran’da ki inanç geçmişini dolayısıyla Paganizmi , politeizmi , ay-güneş-yıldızlar kültünü , Romadan dolayı gelen Helenizmi, Hermestizmi , yer yer Sabiiliği başarılı bir şekilde anlatmış . Keyifle okudum . Yazarın diğer kitaplarını da okuyacam ..
Beklentimi karşılamadı .. Ben daha çok ; Zerdüşt kim , nerde doğdu , iddia edildiği gibi nasıl kendisine vahiy geldi ya da Ahura Mazda ile konuşması , fikirleri , sonraki süreçler .. Kısacası Zerdüştçülüğün ortaya çıkışı , yayılışı , tarihi süreçler , diğer dinler üzerindeki etkileri , Zerdüştlüğün diğer kolları mesela ezidiler … Zerdüştlük ile Yahudilik, Hıristiyanlık ya da İslam arasındaki benzerlikler , bu dinlere etkileri özellikle ..gibi gibi . Benim merak ettiğim konular bunlardı ama ne yazık ki bunların hemen hemen çoğunluğunun cevabını bulamadım bu kitapta . Beğenmedim .
184 syf.
9/10 puan verdi
Kitap hemen bitti…dinler tarihi zaten hep ilgimi çekmiştir… sümer metinleriyle birlikte okuması daha ilgi çekici olur.. hz İdris hakkında da bilgi sahibi olarak okunmalı diye düşünüyorum….
özellikle "Düşmüş Melekler" olarak da adlandırılan gözcülerin insan soyuyla ilişkiye girip insanlardan dev ismiyle çocuklarının olduğu ve bunların dünyayı yaşanmaz bir hale getirdiği ve bu çocukların yok edilmesi için Nuh Tufanı'nın yaşandığı anlatılması çok dikkat çekici. Biraz bilgi sahibi olarak ve araştırarak okuma yapmak daha açıklayıcı ve akıcı olabilir.
Yazarla tanışmam daha önce okuduğum muazzam eseri Zelot’la olmuştu . İyi ki de olmuştu . Baya bi sarsılmıştım o kitabı okuduktan sonra . Bana göre şuana kadar tüm dünyayı etkilemiş en büyük figürlerden olan İsa’yı anlatıyordu kitap . Ama bildiğimiz İsa’yı değil , bilmediğimiz İsa ‘yı belki de . Tanrı’nın oğlu olan , ölüleri dirilten ,
Bilgi yüklü , güzel bir kitaptı . İlk kez duyduğum yeni yeni şeyler vardı kitapta . Ama okuması baya zevkliydi . Şaşırdığım bir çok bilgi mevcuttu. Yazarın okuduğum ilk kitabındaki amatörlük hayli azalmış . Üçüncü bir kitap da yoldaymış. Umarım en kısa zamanda çıkar . Dinler tarihiyle ilgilenenlere tavsiye ederim. Kitapla kalın
Dinler ve saygı
Çok beğendim, özellikle yüzüklerin, tek tanrılı dinlerin, hikayesini:
Selahaddin, Nathan'ı yanına çağırıyor ve ona üç tek tanrılı dinden hangisinin gerçek olduğunu düşündüğünü soruyor. Ve Nathan şöyle açıklıyor:
Bir adam, değerli bir aile yadigârına sahip. Bir eşsiz yüzük. Eğer sahibi onu özveri ile takarsa, takan kişiyi Tanrı ve İnsanlık nezdinde kabul kılma yeteneğine sahip. Bu yüzük, babadan en çok sevdiği oğluna nesiller boyunca aktarılır. Ancak bir gün bir babanın üç oğlu olur ve hiçbirini kayırmak istemez. Bu yüzden çok marifetli bir kuyumcuya yüzüğün üç tane birebir kopyasını yaptırır, yüzükleri oğullarına verir ve üçünede yüzüğünün gerçek olduğuna dair güvence verir.
Babalarının ölümünün ardından oğulları, üç yüzükten hangisinin gerçek olduğunu öğrenmek için mahkemeye giderler. Ancak hakim bunu tespit edemez. Üç evlada, gerçek yüzüğün yeteneğini, mucizesini hatırlatır. Ancak bu etki üçündede belirgin görülmedigi için, bu gerçek yüzüğün kaybolduğu anlamına gelir. Yargıç oğullara her birinin kendi yüzüğünün gerçek olduğuna inanmasını tavsiye eder. Babaları üçünü de eşit derecede seviyor ve bu nedenle geleneğin gerektirdiği gibi birini kayırıp diğer ikisini gücendirmeye dayanamamıştır. Eğer yüzüklerden biri gerçek ise, gelecekte yaratacağı söylenen etkiyle gösterilecektir.
Tarih bildiğimizden uygarlık sandığımızdan eski mi ?
Kitap çok yalın bir dille ve bölümler arası konu geçişleri akıcılığı sağlayacak şekilde kaleme alınmış fakat yine de bazı noktalarda tekrara düşmekten kurtulamıyor .
Yaratılış üzerinden mitler destanlar tüm kutsal kitaplardaki benzerlikleri ayetlere dayandırarak açıklayarak başlıyor . Bu noktada insi ve cinni soyun karışımı özellikle Tevrat üzerinden incelenmiş ve Kur’an üzerinden tasdikleyici ayetlerle delillendirilmiş. Yazar çoğu zaman kendi çevirisini yapıyor fakat En’am 128 gibi hiçbir meal tefsir ve sözlük çevirinizle ulaşamadığınız farklı anlamlar da çıkarmış bu noktada biraz zorlayıcı bulduğum yerler oldu .
Mahabbarata Gılgamış Atrahasis destanları apokrif kitaplar ve semavî dinlerdeki anlatımların aktardığına bakılırsa bildiğimizin çok ötesinde bugün bile ulaşamadığımız bir teknoloji ve uygarlık düzeyi tufanla birlikte yaklaşık 50 bin yıl önce yok olmuş ve insanlık yeniden kurulmuş olabilir mi ? Elimizdeki kıt kaynaklar ve toplumsal hafızanın aktardıklarına bakılırsa bu mümkün işte bu tez için :
Babilin asma bahçeleri hakkında hiçbir kaydın ve kalıntının bulunmaması Afikadaki Dogon kabilesinin dünyaya yaşamın gökten geldiğine inanması Avusturalyadaki aborjinlerin 50 bin yıldır dünyanın diğer kıtalarında görülmeyen fatklı bir dil konuşuyor olması dillerin ayrımının büyük tufan sonrası ortaya çıkışıyla tufanın en az 50 bin yıl önce yaşanmış olması gerektiği üzerinden; Babil ve Mısır medeniyetlerinin bizim bildiğimiz tarihlerden çok önce kurulduğu bizim bildiklerimizin ise bunlara atfen aynı ismi taşıdığı üzerinden tarihin bildiğimizden çok eski olduğunu kanıt gösteriyor.
Dinler Tarihi
Güçlü bir ekip tarafından ortaya konan dinler tarihi kitabı. Daha önceden okumuştum. Unutabildigim için tekrar üzerinden geçtim. Fakültelerde de zaten kaynak kitabı olarak geçiyor. İlgilenen herkese tavsiye edilir.
Dikkatle Okunması Gereken Bir Araştırma...
Öncelikle belirtmek gerekiyor ki; eseri dingin bir ruh hali, açık bir zihin ve en önemlisi de ön yargıları ve teolojik bir takım kabulleri ve dogmaları bir kenara bırakarak okumak gerekiyor!
Nicelik olarak çok uzun bir eser sayılmaz belki ama nitelik olarak oldukça geniş, uzun ve kapsamlı bir eser. O nedenle ben yaklaşık 4 ayda ancak tamamladım. Çünkü neredeyse her bir paragrafı için farklı kaynaklarda karşılaştırma yapma gereği duydum.
İçeriğine ilişkin menfi ya da müspet bir görüş belirtmek istemiyorum. Zira konusu gereği, kimsenin zihninde bir ön yargı oluşmasını istemem!
Ama mutlaka okunması gereken bir araştırma olduğu muhakkak!!!
Dinlerin Sümerdeki İzleri
Kesinlikle okumanızı tavsiye ettiğim bir kitap.. Yazar hanımefendi tüm dinlerin çıkış noktası nereden geldiği ispatıyla nerelerde aynı dini efsanevi hikayelerin tabletler gibi yazdığı bölümleri ele almıştır. İnsanoğlu okudukça doğru araştırdıkça aydınlanır her ne konu olursa olsun…
Unutmayınız ki dostlar bize ne verilirse ne kadar servis edilirse biz okadarını biliriz tıpkı ilkokulda maddenin üç hali var olduğu gibi liseye geçince plazma halide eklendi üniversite gibi yükseköğrenimlerde bu maddenin onüç hali var olduğu gibi dirac,bozon,fermi dirac halleri gibi ne kadar verilirse okadarını biliriz inanırız.. Burada maksat ateist vs olmak değil ama neden sonuç ilişkisi neyin nereden türediği bunları görüpte hala üstün körü savunmak bu da akıl dolu değil, mesela bir karbon testiyle nebinin hırkası tes edildiğinde bindörtyüz yıllık olmadığı ispatlandığı gibi siz siz olun iyi araştırın, okuyun inceleyin, millet olarak ihtiyacımız olan şey okumak tek ve en büyük hatamız bu okumuyoruz…
Yazara teşekkür ve saygılarımı sunarım, keyifli okumalar…
Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki KökeniMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 20064,127 okunma
Kitabi dinler erkek saltanatı kurmak isteyenlerin hayal ürünüdür.
"Bir toplum, cinslerden yanlız birinin yüzyıllarımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurudur."
| M. Kemal ATATÜRK
İnsanlar arasında gerek kadın erkek gerekse inanan inanmayan diye ayrımı olduğu an zaten onun Tanrı sözü olması olası değildir. Gerçekten Kuran'ın idda ettiği gibi eğer insanlar bu dünyaya sınav için Tanrı tarafından gönderilmişler ise, neden Tanrı insanlar ile ilişkisini kesti? 7'nci Yüz yıldan sorna insan mı tükendi yer yüzünde de Tanrı insanlar ile konuşmuyor? Neden kitapının ve Peygamberinin son olduğunu bildirdi? Halbuki anlatılan hikayelerde bir topluluğa, bir aileye, bir kasabaya çifter çifter Peygamber gönderirken neden milyarlarca insanı anlaşılmayan Kuran'a muhattap ediyor? Bütün dünya insanı Arapça mı öğrenmeli? Araplar bile kendi dilinde olan bu kitabı anlamamışken diğer insanlar bu kitabı nasıl anlasınlar? Bunda mantık var mı? Tanrı bu ayrımı niye yaptı? Bu da büyük bir ayrım değil mi?
Kuran'a, Tevrat ve İncil'e Tanrı sözü demek akıl işi değildir. Eğer varsa bir Tanrı, bu kitapları Tanrı'ya addetmek aslında o Tanrıya bir hakarettir.
Beş yüz, bin kişilik kabilelere ikişer Peygamber sayısız mucizeler gönderen Allah, 7.5 milyar insanı Arapça'da mahkum etmesi Allah'ın adaletine uygun mudur?
Hinduizm'deki avatar inancına dair son derece doyurucu bir doktora tezi.
Hinduizm'de avatar inancı, Tanrı Vişnu'nun yeryüzünde kötülük görüp bir insan ya da hayvan suretinde tecessüm etmesiyle insanları doğru olana yönlendirmeye çalışmasına denir.
Hinduizm'de toplam 10 avatar vardır. Bunlar:
Matsiya (Balık), Kurma (Kurbağa), Varaha (Yaban domuzu), Naraşima (Yarı aslan yarı tanrı), Vamana (Cüce), Paraşurama (Baltalı Rama), Rama, Krişna, Buda ve Kalki.
Ancak bu son avatar olan Kalki henüz gelmemiştir. Hindular Kalki'nin karanlık çağ olan Kali Yuga'da geleceğine ve dünyayı düzelteceğine inanmaktadır.
İlk avatar olan Matsiya bir balıktır. Onunla ilgili kıssalar Nuh Tufanı'nı andırmaktadır. Matsiya Manu adındaki bir adama tufan olacağından ve gemi yapması gerektiğinden bahseder. Tufan gerçekleştikten sonra ise Matsiya Manu'ya yardım etmiştir.
Varaha gibi domuz avatar vardır.
Paraşurama gibi sert avatarlar vardır ki elinde baltası ile tasvir edilir. Din adamlarının ineğini çalan bir kralın kafasını keser. İffetsizlik yapan annesini öldürür. Kşatriyalar ve Brahminler arasında süren kast savaşlarında en ön saftadır.
Hindistan'da Arya Samac gibi avatar inancıyla Hinduizm'deki putları inkâr eden reformist dinler de vardır. Sadece tek bir tanrıya inanırlar.
Kısacası avatar inancı nedir ne değildir öğrenmek istiyorsanız bu eseri okumalısınız.
Başucu kaynağı
Hristiyanlıkla ilgili yazılmış çok kapsamlı bir başvuru kaynağı.
1- Kitabımız dili oldukça anlaşılır şekilde uzmanlık alanı dışında sıradan okuyucuların da rahatlıkla anlayabileceği şekilde yazılmış. Kitabın objektifliği için olsa gerek tüm kaynaklar islam dışı özellikle hristiyan yazarın eserlerinden derlenmiş.
2- Kitap Hristiyanlıkla ilgili
