Anton Çehov
Akşam çayından sonra balkonda oturmuş kitap okuyordu.
(S:9)Başlarken
Kitaba dairse,
Öykü, görkemlilik kuruntusuna kapılan vasat biliminsanı Kovrin’le ilgilidir. Bu genç adam kendisinin bir dâhi, Tanrı’nın seçilmiş kullarından biri olduğuna inanmaktadır. Yazar bu öyküsünde delilik ile dâhilik arasındaki olası ilişkiye dikkat çeker..
Çehov 1890’lı yılların başında, rüyasında tarlaların üzerinde uçan uğursuz bir kara keşiş görmüş, uyandığında onun hakkında yazmaya karar vermişti. Ortaya çıkan öykü, kimi zaman entelektüellere yönelik bir hiciv, kimi zaman da Çehov’un kendi korkularının alegorisi olarak değerlendirildi..
Öyküyü mistisizmle ilişkilendirenler de oldu. Oysa yazar, yayıncı dostu Aleksey Suvorin’e yazdığı mektupta, melankoliye kapılmadan, “soğukkanlı bir tefekkür içinde” yazdığı Kara Keşiş için “tıbbi bir öykü” demişti...
Deliriyordum.. Fakat neşeli, zinde ve hatta mutluydum, ilginç ve orjinal biriydim. Şimdi daha makulüm ve daha sağlıklıyım, fakat herkes gibiyim..
(S:34)
Çehov muhtemelen bir hekim olarak 19. yüzyılın sonlarında Rusya’da birçok megalomani vakası görmüş ve bu durumu çarpıcı bir kurguya dönüştürmüştü..
Sizde tadımlık keyifli bir klasik okumak isterseniz buyurun
Kara KeşişAnton Çehov · İş Bankası Kültür Yayınları · 20227bin okunma
Bekliyor, ama neyi beklediğini bilmiyordu. Yalnızca yalnızlığını, bir de içine işleyen soğuğu ve yüreğin olduğu yerde daha büyük bir ağırlığı duyuyordu.