e

Edebiyat eleştiri kuram

Sanat hayata daima "Ama yine de!" der. Biçimlerin yaratılması bir uyumsuzluğun varlığının en derin doğrulanışıdır.
Sayfa 79 - Metis yayınları haziran 2019Kitabı okudu
"Roman somut, yaşanmış bir deneyim olarak, bütünlüğün parçalandığı ama bütünlük ihtiyacının sürdüğü bir dünyanın epiğidir."
Sayfa 12 - Metis yayınları haziran 2019Kitabı okudu
Reklam
“Roman, Fichte’nin söylediği gibi, mutlak günahkarlık çağının biçimidir ve dünyaya aynı yıldızlar hükmettiği sürece baskın biçim olarak kalacaktır"
Sayfa 153 - Metis yayınları haziran 2019Kitabı okudu
"İnsanların arasına karışıldığı anlarda bile, okumak ayrılmaktır"
Sayfa 230 - Ayrıntı Yayınları 2013Kitabı okudu
Ben, insan olmak istiyordum. Fakat bir gün deniz kenarında tuhaf bir nesne buldum, bunun ne olduğunu merak ettim ve filozof oldum."
Sayfa 256 - Ayrıntı Yayınları 2013Kitabı okudu
Şairin iyi olup olmadığını anlamanın en iyi yollarından biri, ödünç alma şeklini test etmektir. Toy şairler taklit eder; olgun şairler çalar; kötü şairler aldıkları şeyi tahrif eder; iyi şairler ise, aldıkları şeyi daha iyi bir şeye, en azından farklı bir şeye dönüştürürler.
Sayfa 199 - Ayrıntı Yayınları 2013Kitabı okudu
Reklam
Ben de Freud gibi, bizi çevreleyen gerçeklikten hoşnutsuz olduğumuz ve içinde yaşadığımız dünyaya alternatif bir dünya sunduğu için edebiyatın bizi çektiğine inanıyorum.
Sayfa 100 - Ayrıntı Yayınları 2013Kitabı okudu
Kiminle konuşursak konuşalım, ne konuşuyor olursak olalım, aslında her zaman kendimizle konuşmaktayızdır. Psikoterapistler bunu bildikleri için kendileri konuşmaz, sordukları sorularla hastayı konuşturmaya çalışırlar
Sayfa 176 - Ayrıntı Yayınları 2013Kitabı okudu
Freud, duvardaki Venüs heyke­lini yanlışlıkla düşürüp kırmasının kızının iyiye giden sağlığın-dan dolayı şükranlarını sunmak için bilinçaltı tarafından yapılan bir eylem olduğunu iddia eder. Bir sabah, ayağımda hasır terlik ler, üzerimde sabahlıkla bir odadan ge­ çerken ani bir dürtüye kapıldım ve ayağımdaki terliklerden birini, güzel, küçük bir mermer Venüs'ün desteğinden kurtularak düşmesine neden olacak şekilde duvara fırlattım. Heykel parçalara ayrılırken, hareketsizce Busch'tan şu dizeleri mırıldanıyordum: Oh, Venüs! O artık yok! Yaşasın tıp! Bu yabani davranış ve benim hasarı soğukkanlı kabullenişim o günkü vaziyete bakarak açık lanabilir. Ailemden biri ağır hastaydı ve söyleme­ sem de ondan ümidimi çoktan kesmiştim. [Freud burada kızı Sophie'den bahsetmektedir.] O sabah, sağlığında ciddi bir gelişme olduğu haberini almıştım ve kendi kendime "Demek tüm bunlardan sonra yaşayacak!" dediğimi hatırlıyorum. Benim bu zarar vermeye yönelik şiddet hücu­ mum bu sayede kadere olan minnet duygumu ifade etmeme ve -şükür olarak bir şeyi bağışlamaya dair adak adamışım gibi-onun sağlığına yeniden kavuşması için bağışladığım bir kurbanı "kurban etme" görevi­ni gerçekleştirmeme yaradı.
Sayfa 244 - Ayrıntı Yayınları 2013Kitabı okudu
64 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.