Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Makber sadece bir mersiye değildir. O felsefî düşünceyle mersiye unsurunu bir arada yürüten bir eserdir. Yani mersiyenin dokunup geçti­ği yutucu yahut çabuk geçici zaman ve kaybolan güzellik veya saadet, yahut kıymet fikirlerinde kalmaz, bu boşluklardan bir nevi tezat ve şüp­he dolu metafiziğe hattâ bir ebedî adalet fikrine geçer. Onun içindir ki «ölü»den ziyade «ölüm»ün kendisiyle doludur ve bütün gelişmesini onun etrafında yapar.
Sayfa 526 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bütün yenilik iddialarına rağmen Tanzimat'tan sonraki devir İslâm edebiyatlarına ve bilhassa Fuzulî'ye yeni bir dönüş devridir de.
Sayfa 525 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Romantizmin klâsik terbiyedeki akıl ve mantığın hâkimiyetine karşı getirdiği ferdilik, Allah fikrinin din çerçevesinden çıkışı yeni bir panteizm­di. Bir taraftan sanatkârı duyuşlarında serbest bıraktığı gibi öbür yandan da cemiyet ve tabiat kanunlarına karşı isyana sevk etmişti. İnsan her iki durumda da kendisini haksızlığa uğramış sayıyordu. Böyle bir enfüsilîk içinde tabiatıyle ölüm karşısındaki vaziyet de değişecekti. Filhakika bu devirden sonra ölüm insan talihinin şartlarına karşı en keskin şikâyetlerin fırlatılmasına vesile oldu. Denebilir ki şiir ve insanlık romantizmle felsefî bir devire girdi. Klâsik devirlerin bir nevi muvazaa ile Allah fikrinden ayırdığı talihe karşı yapılan ithamın şekli değişmişti. Mersiye birdenbire şiirde öne geçti. Bu kendisini duyularına bırakmış insan için tabiî bir şeydi.
Sayfa 525 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Ölüm XIX. asrın başında, romantizmin tesiriyle hemen her edebiya­tın belli başlı temlerinden biri olmuştu.
Sayfa 524 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Nesillerin yapacağını tek başına yapan sanatkâr yoktur.
Sayfa 502 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Abdülhak Hâmid. Nâmık Kemal neslinin son halkasıdır. Filhakika Şinasi ile başlayan yenilik onun eserinde ilk büyük merhaleyi kaydeder. Sa­natta ilk gelenlerin yolu açmak, kımıldatıcı fikri bulmak gibi imtiyazları varsa, geç kalanların da bu hazırlanışın meyvelerini idrak etmek gibi bir talihleri vardır. Bu sonuncularda düşünce şekil alır, müphem temayüller bir nevi muayyenlik kazanır.
Sayfa 497 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Makber’in Türk şiirine getirdiği ürperme ve şairin ıztırabı bir müd­det etrafına hürmet telkin eder. Fakat bu çok sürmez. Zalim bir tenkit başlar. Makber ismine bile itiraz ederler (“Makbere” demek lazımmış).
Sayfa 495 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Abdülhak Hamid
O za­mana kadar şiirin büyük temi gibi gördüğü ölüm, hayatında tam hüküm süren bir realite olur. Sanki büyük bir zemberek çevrilmiştir. Hamid bun­dan sonra hiç bir zaman karısı ölmüş şair olmaktan çıkmıyacak, acısını her vesile ile tazeliyecektir.
Sayfa 494 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.