Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

e

Ehli Sünnet

Vehhabiler
Bunların dinleri ve adetleri, ümmetin imamlarına ve âlimlerine, sofilerine ve salihlerine, evliya ve asfiyasına itirazdır.
Allah'ı aklen bilmek
Maturidiyye'ye göre peygamber gönderilmezse bile Allah teâlâ'yı aklen bilmek vaciptir. Allah'ı akılla bilmenin aklen vacip olduğu görüşü, Maturidilere İmâm-ı Âzam Ebû Hanife'den geçmiştir.
Sayfa 9 - Kudemâ YayıneviKitabı okudu
Reklam
Maturidîlik ve Hanefilik
Maturidîlik özellikle Ebu Hanife'nin itikadi konulardaki görüşlerine paralel olmasından dolayı Hanefiliğin itikadi açıdan devamı sayılmıştır.
Sayfa 9 - Kudemâ YayıneviKitabı okudu
Şia'nın Mimarı İbni Sebe
İster Şii ister Ehli Sünnet olsun, bütün tarihçiler icma etmiştir ki; Müminlerin Emiri, Müslümanların halifesi Osman bin Affan'a karşı dürtü ve kışkırtmalarla, köy köy, belde belde dolaşan, fitne ve fesat ateşini yakanlar, bu mel'un (İbni Sebe) ve onun Yahudi grubudur. Onlar ki; isyan ateşini yaktılar ve her ne zaman sönecek olsa, onu kızıştırdılar. İbni Sebe bir köyden bir köye dolaşıyor, bir beldeden diğerine intikal ediyordu.
Sayfa 35 - Küresel KitapKitabı okudu
İnşikâk-ı Kamer(Ayın Yarılması) Mucizesi
İnşikak-ı kamer mucizesinin konu edildiği pek çok ekole ve esere müracaat ederek bu hadisenin tahakkuku konusunda âlimlerin İslam tarihi boyunca taşıdığı hakim kanaati ortaya çıkarmaya çalıştık. Görüldüğü üzere İslami ilimlerin tefsir, hadis, kelâm ve tasavvuf sahasında -ehli sünnetten- hiç kimse bu mucizeyi inkâr etmemekte ya görülme şeklini ve imkânını tartışmakta yahud el-Kamer sûresinin ilk ayetin bu mucizeye delâlet edip etmediğini konu edinmektedir. Mutezile içerisinden Nazzam ve Ebû Bekir el-Asam (ö. 235/949) gibi istisna isimlerin ve İslam felsefecilerinin dışında yine kimsenin topyekûn inkârına rastlamamaktayız. Fakat ne yazık ki dinimizi oryantalistlerden öğrenme garabetine duçar olduğumuz zaman diliminden bugüne bu inkâr tavrı artmakta ve İslamî ilimler müktesebatına sırt çevrilmektedir. Netice olarak selef-i salihinden itibaren teşekkül eden İslamî ilimler literatürüne müracaat edildiğinde inşikak-ı kamer mucizesinin hakikati bizce müsellem bir şekilde görülmektedir.
Sayfa 94 - Kayıhan YayınlarıKitabı okudu
İsrâ ve Mi'rac Mucizeleri
Tek bir cümle ve ifadeyle itikadi bir hükme bağlanamayacak kadar tafsilatlı ve çok vecihli bir mesele olan İsrâ ve Mirac hadisesi ile alakalı Ehl-i sünnetin nihai görüşü olarak şöyle söylenebilir, İsra hadisesi ayetle sabit bir olaydır ve icma ile Mescid-i Haram'dan Kudüs'e, Mescid-i Aksa'ya olan intikali ifade eder, dolayısıyla
Sayfa 115 - Kayıhan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Biz Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat olanlar bunların tamamına iman ediyoruz. Tamamına iman etmeyip, mesela kadere imanı bir tevile dayanarak inkâr eden insanlar kâfir olmuşlardır, diyemiyoruz; "Onlar itikadın bir vacibini inkar ettiler dolayısıyla ehl-i bidat oldular." diyoruz.
“Әhli-sünnә vә camaat” istilahının (termin) yaranma tarixi necәdir?
Tarix mövzusunda apardığım tәdqiqatlara görә Müaviyәnin hakimiyyәti әlә keçirdiyi ilin “Am’ül-Camaat” (Camaat ili) olaraq adlandırılmasını qәrara almışdılar. Osman ölәndәn sonra müsәlmanlar Hәzrәti Әlinin şiәlәri vә Müaviyәnin tәrәfdarları olaraq iki yerә bölünmüşdülәr. Hәzrәti Әli şәhid olduqdan sonra Müaviyә İmam Hәsәn ilә bağladığı müqavilәdәn sonra bütün müsәlmanlara hakim oldu. Buna görә hәmin il, “Camaat ili” deyә adlandırıldı. Demәk “Әhli-sünnәt vә camaat” istilahı Müaviyәnin sünnәtinә (әrәb dilindә “sünnәt” sözü “әn’әnә” demәkdir) tabe olub onun hakimiyyәtindә toplananlar mә’nasındadır, güman olunduğu kimi peyğәmbәrin sünnәtinә (әn’әnәsinә) tabe olanlar anlamında deyildir.
Gəlin, axtarışa,tədqiqə yönələk.Tarixi araşdıraq, həqiqəti tapaq...
Ey mәnim ailәm vә tayfam, gәlin Allahın göstәrişi ilә hәqiqәtlәri axtarmağa, tәdqiq etmәyә yönәlәk, tәәssüblәri qırağa qoyaq. Biz Әmәvilәr vә Abbasilәrin çıxartdıqları düşüncә әyriliyinin qurbanı olmuşuq. Biz heç şübhәsiz Müaviyә, Әmri-As, Müğәyrәt ibni-Şübә kimi adamların hiylәlәrinә aldanmışıq. Gәlin hәqiqi İslam tarixini araşdıraraq aydın, aşkar hәqiqәtlәri tapaq. Allah bizә ikiqat savab verәr, bәlkә bizim üzümüzdәn peyğәmbәrin vәfatından sonra yetmiş üç firqәyә bölünәn vә müxtәlif bәlalara düçar olan bu ümmәt tәzәdәn birlәşә. Gәlin “La ilahә illәllah, Muhәmmәd rәsulullah” vә Әhli-beytә tabe olmaq bayrağı altında ümmәti toplayaq! Peyğәmbәrin özü Әhli-beytә tabe olmağı bizә әmr etmiş vә buyurmuşdur ki: “Әhli-beytdәn qabağa keçmәyin, hәlak olarsınız vә onlardan ayrı düşmәyin, hәlak olarsınız vә onlara bir şey öyrәtmәyin ki, onlar sizlәrdәn daha biliklidirlәr.”( 1) (1) “әd-Dürr әl-Mәnsur fit-tәfsir vәl Mә’sur lis-Süyuti”, c.2, sәh.60; “Usd әl-Ğabә fi mәrifәt әs-sәhabә”, c.3, sәh.137; “әs-Sәvaiqu әl-Muhriqә libni Hәcәr әl-Heysәmi”, sәh.148 vә 226; “Yәnabi әl-Mәvәddә lil-Qunduzi әl-Hәnәfi”, sәh. 41, 355; “Kәnz әl-Ümmal lil-Hindi”, c.1, sәh.168; “Mәcmә әz-Zәvaid lil-Heysәmi”, c.9, sәh.163
Sayfa 188Kitabı okudu
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.