Sic erat scriptum ‘böyle yazılmış’ kısaltması. Öncesinde gelen kelimenin, açıklamanın alıntılandığı kaynakta aynen bu biçimde yazıldığını, özgün metne sadık kalındığını gösterir.
🌟 Zamanınızı Yönetmek ve Psikolojik Sağlamlığınızı Güçlendirmek İçin Davetlisiniz! 🚀
Hayatınızı daha etkili yönetmek ve içsel gücünüzü keşfetmek için harika bir fırsat!
🕒 Zaman Yönetimi: Zamanınızı en verimli şekilde nasıl kullanabileceğinizi öğrenmek ve hayatınıza denge getirmek için bu etkinliğimize katılın.
💪 Psikolojik Sağlamlık: Günlük stresle daha iyi başa çıkmak, zorlukları fırsata dönüştürmek ve duygusal dayanıklılığınızı artırmak için bu önemli konuda uzmanlarımızdan bilgi alın.
🔗 Kayıt ve Detaylar İçin Profilimizdeki Linki Tıklayın!
forms.gle/PNwxfzU7PRSaRPBP7
Bu fırsatı kaçırmayın, hayatınızı dönüştürmek için adım atın! 💫 #ZamanYönetimi #PsikolojikSağlamlık #KişiselGelişim
“Anne mutsuzsa kimse mutlu değildir.”
Anne; çocuk dilinden türeyen bir sözcük.
Eski Türkçede anneye “ög” denirmiş. Bu yüzden annesi ölene çocuğa da “ög”süz (öksüz) denmiş.
Anne her şeydir. Tüm annelerimize ❤️
Garson ve ırgat kelimeleri akraba.
Irgat kelimesi Yunanca ergátis "işçi" sözcüğünden geliyor. Garson da dilimize Fransızcadan girmiş. İkisi de zamanla değişse de asıl kökleri Hint-Avrupa dilindeki werǵ “çalışmak” kelimesidir.
Dahası İngilizce work “iş” ve Almanca werk “iş” de buradan.
İşçi yalnızca madende, fabrikada değildir. Emeğiyle mücadele veren herkes birer işçidir.
Sivaslılar, bir işe karşı isteksiz davranan, nazlanan kişiye
"Yükünü yüceye yığma!" derler.
Bu deyim, gönülsüz yapılan iş için de kullanılır.
Sanki kendi anlamı dışında daha derin bir mânâ taşıyor bu cümle:
Yükünü yüceye yığmak...
Bu iki kelimeyi karıştırmamak lazım, hem dilde hem gerçek hayatta.
Delâlet; yol göstermek, rehberlik etmektir.
Dalâlet; doğru yoldan ayrılmak, sapıtmaktır.
“Ben akıldan isterim delâlet
Aklım bana gösterir dalâlet.”
Poğaça, fuel-oil (yakıt) ile aynı kökten geliyor. Etimolojik olarak uzak görünse de ikisinin de kökeninde pişmek, yanmak var.
Tabii Türkiye’deki poğaçacılar etimolojinin hakkını veriyor, sabah yediğiniz poğaça akşama kadar yakıyor.
Yeis, keder demek. Kelimenin bir diğer anlamı vazgeçmek, umudu kesmektir.
Umut ise, ummaktan gelir. Bir ihtimalin verdiği ferahlatıcı duygudur.
“Yeise düşmeyin, zira nefes aldıkça umut vardır.” diyor bir bilge.