“bura firavan Avropa və ya tox Amerika deyil. Bu, ac, müflisləşmiş, cinayətkarları, qulları və başdanxarabları müstəqil yaşamağa öyrəşməmiş, ilk dəfə azadlığa çıxmış bir ölkədir.”
Bizi, geldiğimiz yerin sakinlerinin cangıldaki vahşiler ve hayvanlar olduğu, konuşmama nedenimizin bir dile sahip olmayışımızın olduğu konusunda inandırdılar.
Peki ya faşizmden maddi anlamda hiçbir çıkarı olmayacak ve çoğunlukla bunun farkında olmasına rağmen faşist olan milyonlar? Onların yaklaşımının tamamen ideolojik olduğu açıkça ortadadır. Kitleler halinde hızla faşizme yönelmeleri, ancak komünizmin kökü ekonomik saiklerden daha derinde yatan belirli şeylere (vatanseverlik, din vb.) saldırması ya da saldırıyormuş gibi gö-rünmesi sayesinde mümkün olmuştur ve komünizmin faşizme götürdüğü, bu anlamda, doğrudur.
“Önce bana, çocuklarımın nasıl olduklarını soruyor, ben de iyi olduklarını söylüyordum, bir defasında annem, "İyi ama madem ki kısa zamanda Hitler gelip hepimizi öldürecek, iyi olmalarının ne önemi var ki?" deyiverdi.”
Tek kişilik bir nezarethaneye bizi 23 kişi içeriye bastılar. Bağırıyoruz, çağırıyoruz ne gelen ne giden, tam bir gün...
...
Üç gün bize yemek vermediler.