Profil
"İnsan Tanrı'nın ne olmadığının çok iyi farkında olsa bile ne olduğunu bilemez!"
Din, akıl ve mantıktan bağımsız olarak; hayır, akıl ve mantığa rağmen insanın Sonsuz'u farklı isimler ve farklı kılıklar altında görmesini sağlayan, zihinsel bir kabiliyettir. Bu kabiliyet olmasa hiçbir din, put ve idollere tapılan en aşağı dinler bile mümkün olmazdı ve eğer dikkatlice dinlersek tüm dinlerde ruhun bir iniltisini, anlaşılamayanı anlama, söylenilemeyeni söyleme çabasını, Sonsuza olan özlemi, Tanrı sevgisini duyabiliriz.
Reklam
Bir bakıma bütün dinler başlangıçlarında gerçek din olmuştu. Kendi zamanlarında mümkün olan tek din bunlardı. Her neslin dili, düşünceleri ve duygularıyla uyum içerisinde ve dünyanın yaşma uygundular. Bu sebeple antik dinlerin belirgin saçmalıklarını, budalalıklarını ve hatalarını en merhametli biçimde değerlendirmeliyiz. İlkel insanın düşünce ve duyguları hakkında en ufak bir fikre sahip olduğumuz andan itibaren onun bir dine; bir inanç veya ibadet, ahlak veya mutluluk dinine; tanrılara karşı duyulan korkunun, umudun, şüphenin veya saygının dinine sahip olduğunu görüyoruz.
İnsanoğlunun ilk dini, Tanrı ibadetinin basit ve saf hâliydi. Sonradan içine sızan aşırılıklar, rahiplerin sorumluluğuna verilen tüm büyük fikirlerin uğradığı kaçınılmaz yozlaşmanın sonucuydu. Esas din, birçok detayla anlaşılmaz hâle geldi ve bozulmalarla, uydurmalarla ve yanlış yorumlarla örtüldü.
''Adı ister inanç sistemi isterse de psikolojik tedavi yaklaşımı olsun, hepimiz insanın evrenden koparılmış olma trajedisine çareler arama çabasındayız.''***
Sayfa 12 - turkuvaz yayıncılıkKitabı okudu
Hayat??
Hiristiyanın biri bir yahudi ile münakaşa ederken karşısındakinin saçma sapan sözleri cevap olarak Yahudi'nin kel kafasına "şak" bir tokat yerleştir sonra sorar: " sesin çıkmasına neden olan şey senin kafan mıdır yoksa benim elim midir?" Zamanımız da, din konusunda da böyle çözümemiş bir sorun kisvesine büründü." Hayat maddi olmayan esir mi, yoksa maddenin özel bir biçimindeki titreşiminden mi kaynaklanıyor?" sorusu eski çağlardan beri tartışılıp duruyor. bu tartışmanın sona ermemesinin nedeni mahkemede asıl maksadın göz önünde bulundurulmaması hatta hayat kelimesi işitince bundan herkesçe bilinen hayat anlaşılmayıp hemen " hayatın kaynağı ve kaynaklanma şekli nedir?" soruları hatıra gelmektedir.
300 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.