Fyodor Dostoyevski tarafından 1865 yılında yazılan, yazarın kara mizah anlayışını en çok hissettirdiği öyküsüdür.
Sovyet dönemi edebiyat eleştirilerinde, toplum ve bireylerin yaşamında ruhsal ve ahlâksal sınır noktalarına başarılı bir şekilde değinen Dostoyevski, bu öyküsünde de; halkın batı hayranlığını, makam hırsını ve şöhret tutkusunu, özgün bir anlatımla kaleme alıyor. Devleti, bürokrasiyi, basını, yabancı sermaye sevdasını ve kapitalist düzeni; Ivan Matveitch'ı yutan timsah üzerinden baskın bir kara mizah ile eleştiriyor. Söz konusu düzeni, timsah ile sembolize eden yazar; devletin içini tamamen boş bir çuvala benzetiyor. İnsanları yutmak için boşaltılan bir çuvala...
Fyodor Dostoyevski'nin kurgusal olmayan deneme kitabıdır.
Yazarın 1862 yılında Avrupa'ya yaptığı yolculuk esnasında tuttuğu seyahat notlarına dayanır.
Dostoyevski’nin ilk Avrupa seyahatinin ardından kaleme aldığı Yaz İzlenimleri Üzerine Kış Notları öfkeli ve alaycı bir Batı eleştirisidir.
Dostoyevski, 1862 Haziranı’nda Petersburg’dan ayrılarak ilk kez Batı Avrupa seyahatine çıktığında, tedavi için gittiği bu topraklarda bir yandan da varlığını uzaktan sezdiği yoldan çıkmışlığı ve yozlaştırıcılığı arama niyetindedir. Yazar Avrupa’nın kültür başkentlerinde sivri kalemiyle Londralı hayat kadınlarından Fransız küçük esnafına herkesi Slavcı bakış açısıyla deşifre ederken karşı olduğu bir kültürün ahlâki ve siyasi zaaflarına olan öfkesini saklama gereği görmez
Kumarbaz, Suç ve Ceza, Budala, İnsancıklar, Karamazov Kardeşler gibi dünyaca ünlü eserlerin Yazarı
Fyodor Dostoyevski'nin 1866 yılında yayınlanan Romanıdır.
Kumarbaz, psikolojik realizmin en başarılı kalemlerinden biri kabul edilen Dostoyevski’nin, kumar borcunu ödeyebilmek için yirmi dokuz günde bitirdiği iddia edilen bu romanda, kendisinden ilhamla yarattığı başkahramanı Aleksey İvanoviç’in kumara olan düşkünlüğüyle harcadığı yaşamını anlatırken, kader ve özgürlük ikilemini irdeler…
Dostoyevski'nin gençlik yıllarını, dramatik aşk ve kumar tutkusunu en yalın hali ile kaleme aldığı yapıtlarından biridir.
Dostoyevski’nin de bizzat mücadele ettiği parasızlık ve kumar düşkünlüğünü anlatan Kumarbaz, korkunç ve amansız bir saplantının, harcanan bir hayatın öyküsüdür.
Dostoyevski’nin, kara mizahın en başarılı örneklerinden olan, 1862’de yaptığı Avrupa seyahatinin izlenimleriyle dolu olan Kumarbaz’ı Roulettenburg adlı hayali bir Alman kasabasında dünyanın her yerinden bir araya gelen kumarbazların öyküsüdür.
Soylu bir Rus ailenin yanında öğretmenlik yapan Aleksey İvanoviç’in kumar tutkusu ve yanında çalıştığı generalin üvey kızı Polina ‘ya olan aşkı anlatılıyor. Ayrıca bu asil ailenin kumarı ve ve büyükanneden kalacak mirası kazanç kapısı olarak görmeleri de konu edilmiştir.
Dostoyevski Kumarbaz’da tutkulu bir aşkla kumar tutkusunu bir arada anlatırken insan ruhunun derinliklerini büyük bir güçle sergilemiştir.
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,7bin okunma
-- Işe bak! Öyleyse bugün Paris'e gideceksiniz herhalde değil mi?
-- Neden?
-- Ruslar para bulduklarında Paris’e gider, dedi Bay Astley, bunları bir kitapta okumuş gibi konuşuyordu.
Sayfa 149 - Türkiye İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Ruslar yurt dışındayken bazen çok korkak olur; kendileri hakkında neler söyleneceğinden onlara ne gözle bakılacağından, kurallara aykırı davranmaktan ödleri patlar! Tek kelimeyle korse giymiş gibidirler, özellikle de kendilerini önemli biri sayanlar.
Sayfa 50 - Türkiye İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Bir Fransız doğal hâliyle en kaba, en bayağı, en önemsiz özellikler yığınıdır, yani dünyanın en sıkıcı yaratığıdır. Sadece acemiler, özellikle de Rus kadınları Fransızların büyüsünü kapılabilir.
Sayfa 54 - Türkiye İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Fyodor Dostoyevski 'nin 1847'de yazdığı romandır.
Ev Sahibesi; Dostoyevski bu kısa romanında başyapıtlarına özgü bir üslup güzelliğiyle bize, hasta ruhlu kişilerin yaşamından, gerçekle düş arası unutulmaz sahneler anlatır. Hummalı ruh halleri içinde mutluluğa susamış, ama onu bir türlü elde edemeyen bu insanların olağanüstü bir gerçeklikle yaşamakta olduklarını anlatan akıcı bir romandır.
Ev Sahibesi, diğer eserlerine göre Dostoyevski’nin hayatından nispeten daha az esinti içeriyor. Bununla birlikte, kimi edebiyat araştırmacılarına bakılırsa, sürgün öncesi siyasi görüşleriyle uyumlu sembolik ögeler hiç de az değil; İhtiyar Murin, adeta büyülü ama meşum iktidarıyla otokrasiyi temsil ediyor, kendini bu iktidara kaptırmış olan Katerina ise Rusya’yı. Ordınov hiç değilse bu hikâyede yenemiyor büyücüyü, ama umut tamamen tükenmiş değil.
Ev Sahibesi, yayımlandığı dönemde hem olumlu hem olumsuz tepkiler alırken günümüzde Dostoyevski’nin külliyatında eşsiz olarak görülmektedir. Bir edebiyat eseri olarak muazzam. En önemlisi, romantizmle psikolojik gerçekliğin iç içe geçtiği bir eser bu; insan açıkçası, hangi tarzda sınıflandıracağını bilemiyor.
Yarattığı izlenim okurun ruh haline göre değişen, romantik mi gerçekçi mi, kasvetli mi aydınlık mı olduğu belirsiz bu hikâye, kuşkusuz ki Dostoyevski’nin en büyük eserleri arasındadır.
Rus folkloründen izler taşımakta ve otobiyografik göndermeler içermektedir.
Ev SahibesiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202210,4bin okunma