Okuduğum ilk Dostoyevski kitabı oldu, "Beyaz Geceler" Şimdi kitabı yeni bitirmiş ve hala etkisinden çıkamamış halde yazıyorum bu incelemeyi. Dostoyevski, kelimeleri birer müzik bestesi yazar gibi öyle güzel bir ahenkle yerleştirmiş ki cümlelere, hayran kalmamak elde değil. Kendi dilinden anlatmış hikayeyi, bir kıza tutulmuş, kızın adı Nastyenka. Bir gece rastlıyor kıza ve arkadaş oluyorlar. Lakin bu yoğun dostluk, bir süre sonra yazarımızın bu kıza aşık olmasını beraberinde getiriyor. Ama Nastyenka başkasına aşık, buna dert yanıyor ve bu derdi yazarımıza anlatıyor. Yazarımız ona akıl veriyor, yardımcı olmaya çalışıyor ve olaylar böyle gelişiyor. (Fazla sonlara gitmedim spoiler olmasın diye.) Aslında kitap bize, karşılıksız aşkı, aldanma hissini anlatıyor. Dostoyevski öyle güzel, samimiyetle söylüyorum öyle güzel yazmış ki, çok büyük bir keyif ile okudum. Bazı yerlerde içerledim, bazı yerlerde empati kurdum. Özellikle yazarın kendisi hakkında bahsettiği hayalperestliği çok iyi anlayabiliyorum. Kitap insanın yaşadığı utanç verici duyguların, aşkın gelip de en imkansıza gittiğinin, karşılıksız olmasının nelere yol açtığının mükemmel bir örneği. Uzun lafın kısası okunmaya değer ve eğer insan psikolojisini anlamak istiyorsanız mutlaka okuyun diyebileceğim bir kitap.