g

Gerçek Bir Hikaye

1 member · 3 new post
Hikâye: İsm-i Azam
"Allah" kelimesi bir özel addır ve yalnızca kâinatın yaratıcısı, bütün her şeyin mutlak sahibi, mutlak güç ve irade sahibi, eşi ve benzeri olmayan yüce Rabbimize mahsustur. Tüm isim ve sıfatları kendinde toplayan yüce Allah'ın zatının, başka hiçbir varlığa verilemeyen ismidir. Bazen "Allah" adının karşılığı olarak Tanrı kelimesi kullanılmaktadır. Oysa "Tanrı" kelimesi "ilah" kelimesinin karşılığıdır. İlah ise kendisine tapılan, kendisi için ibadet edilen, kulluk edilen varlık anlamındadır. Evet Yüce Allah, aynı zamanda tüm yarattıklarının ilahıdır. Ama Tanrı kelimesi Allah kelimesinin ifade ettiği anlamı tümüyle karşılamaz. Bu kelime sadece onun ilahlık özelliğini ifade eder. "La ilahe illa'llah: Allah'tan başka ilah (tanrı) yoktur" derken de Yüce Allah'ın tek ilah olduğunu vurguluyoruz. Ama dikkat edilirse burada "Allah'tan başka ilah yoktur" derken hem "Allah" adını hem de "ilah" adını kullanıyor, Allah'ın eşsiz bir ilah olduğunu vurguluyoruz. Çünkü Allah belli sıfatlara sahip mutlak ve tek yaratıcının özel adıdır. İşte bu özel adla kastettiğimiz yüce Rabbimiz bizim tek ilahımızdır ve O'ndan başka da ilah yoktur.
Senden Korktuğum İçin Peygamberimizin anlattığı bir Hikâye!
"Hayatında hiçbir iyilik yapma mış bir adam ailesine dedi ki: 'Ölürsem beni yakın, sonra yanık bedenimi öğütün, külümü rüzgâra saçın!' Ölünce, çocukları onun vasiyetini yerine getirdiler. Bunun üzerine Allah, yere: 'Haydi onun parçalarını bir araya getir!' emrini verdi. Yer de bu emri yerine getirmiş ve adam hemen dirilmiş. Allah buyurmuş: 'Niçin böyle yaptın?' 'Sen en iyi bilensin Rabbim! Ben bunu senden korktuğum için yaptım' deyince, Allah'ın bağışladığı kullarından olmuş." (Ebû Hureyre)
Reklam
Aişe 'm :)
1000Kitap
1000Kitap
Manisa'dan Adıyaman'a🎉 Bana öyle sağlam bir kızı arkadaş ,dost ,kardeş ettin ki .☺️ İşte bugün onun günü iyi ki yollarımız kesişti Aişe'm 🥰 Sen iyi ki varsın 🤲🏻 Ben iyi ki yaşıyorum seni 🤭☺️ .
A.
A.
🥰❤️
Hikâye: Çobanın Tesbihi...
Çobanın biri kendi kendine, Rabbine hamd ü senalar etmektedir: "Ey Rabbim," der, "Nerdeysen bir iste, sana koyunlarımın en güzel sütlerinden vereyim, yastığımı sana vereyim de yatasın... vs. vs." Böyle sözler sarf ederken, Hz. Musa onu duyar, kızar: "Bu yaptığın ne kadar yanlış!" der. "Hiç Allah böyle senin söylediğin gibi, bir insan gibi olur mu? Allah hepsinden uzaktır. Sakın böyle şeyler söyleme, sus!" diye çobanı azarlar. Çoban birden alt-üst olur, çok pişman olur. Allah'ı anmayı bırakır ve hızla oradan kaçar. Ama Allahu Teâlâ hemen Hz. Musa'yı uyarır: "Sen ne yaptın!" der, "Kulumun kalbi benim sevgimle dolu idi, kendi elinden geldiğince beni anmakta idi. Sen onu neden azarladın! Belki diliyle âdâba en uygun şekilde beni anmasını bilmiyordu, ama hâliyle beni tesbih ediyor, bana şükrediyordu." Hz. Musa bu ikazın ardından yaptığına pişman olur, çobanın peşinden koşar, "Sen istediğin gibi Allah'ı anmaya devam et" der. Ama çoban da zaten artık eski hâlinden tevbe etmiştir. (Mesnevi'den)
Kulun Allah'a Yakınlığı
Arifler demişlerdir ki: "Her kulun, Allah'ın azamet ve kudretinin tecellilerini müşahededeki nasibi, tevhid ilminden ve nurundan nasibi kadardır. Tevhiddeki nasibi, yakîni miktarıncadır. Yakîni de Cenab-ı Hakk'a yakınlığı nispetindedir. Kulun Allah'a yakınlığı, Allah'ın onun kalbine yakınlığı miktarıncadır. Allah'ın kalbe yakınlığı, ondaki marifet ilmi ve ilahi bilgideki genişliği kadardır. Kalbin iman ve marifetle genişlemesi, Allah'ın ihsanı miktarıncadır. Allah'ın kuluna ihsanı, ona yaptığı inayeti ve tercihi kadardır. Bundan öte, Allah'ın ilmi vardır. Bütün bunlar, bizlere kapalıdır; onlar ilahi kudretin sırrı ve bilemediğimiz tecellileridir."
"Hû!"
Sırrı Sakatî Hazretleri evliyaullahtan birinin ziyaretine gitmişti. Tanıyanlar dağda olduğunu söylediler. O da tarif edilen yere gitti. Orada kendi halinde, zikirle meşgul olan bir zat görüp selam verdi. O zat selamı aldıktan sonra Sırrı Sakatî Hazretleri: "Kimsin?" diye sordu. O: "Hû!" diye cevap verdi. "Ne iş yaparsın?" dedi. O yine: "Hû!" dedi. "Ne yersin?" "Hû!"; "Ne içersin?" "Hû!" Sırrı Sakatî Hazretleri'nin "Böyle gece-gündüz Allah'ı mı zikredersin" diye sordu. O zat "Allah!" İsmini duyar duymaz bir nara atıp ruhunu teslim etti.
Reklam
217 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.