Gezi - Kültür - Tarih

Profil
✓Ayrı Dağ ✓Yazır Dağ ✓At Düşen Mağarası Bugün gezi rotamız:)
Safranbolu'da bir antika dükkanı.. "Herkes kalbinin ekmeğini yer"
Reklam
Zonguldak Maden Müzesi...
Mosuolar sadece üç durumda kutlama yapıyorlar: Yaşamın ilk ayı, yetişkinliğe giriş ve cenaze töreni. İlk kutlamada ne olduğunun bilincinde değilller ve son kutlamada tamamen bitmiş oluyor her şey. Onlara kalan, aktif olarak katıldıkları tek kutlama olan, yetişkinliğe girişi onurlandırdıkları Başlangıç Töreni oluyor. Tören ilkbaharda, festival ayı boyunca gerçekleşiyor ve olgun yaşama kesin giriş oluyor.
Bu kabile sakıncalı:((
Hint alt kıtasında, kafa avcıları parayla komşu kasabaların kadınlarını avlayıp dişi ruhun özünü bulmak için ganimetleri incelerken, aynı sırada, Avrupa’da doğan psikanalist, kanepede yatan binlerce bireye, “Bir kadın ne ister?” diye soruyordu. Az da olsa tanıma merakı, hareket hâlinde bir bilmece.
Elde ne ülkeler var:))
Anaçizgisi, soyadının geçmesidir. Aileler babadan gelen soyadı yerine, anneden gelen soyadı ile kimliklerini belirtiyorlar. Kimseye baba soyadı ile takdim edilmiyorlar. Erkek nesli yerleşmiyor; soy, kadın yoluyla sürdürülüyor.
Reklam
Seyahatname
"Bu dünyayı gezen hakir dikkatle yedi iklimin gezip gördüğüm yerlerde kâfiristandan mamur bir yer görmedim. Ve İslâm diyarı kadar harap yer görmedim. Kâfir ve müşrik fecereler batıl dinleri üzere can verip kiliselerini mamur ederler. Ve malından bir kızıl mangır yemeye İsvet Nikola'dan, Meryem ve İsa Peygamber'den korkarlar. Ama bizim ulema, suleha, hâkim ve mütevellilerimiz Allah'ın vakıflarını "Vakfiyesi vardır, ye demişler" diye vakıf malını yiyip giderler. Gezip dolaştığımız diyarlarda nice nice kere yüz bin hazineler harcanmış vakıf camiler ve mescitler harap ve duvarları toprak olup yatarlar. Müslümana layık olan bu mudur? Din gayretini gözetmeyip kefere kadar gayret etmeyip o güzelim mabethaneleri harap ettikleri için "Hani İslâm gayreti?" diye zalimlerin kulaklarına küpe olsun diye bu kiliseleri bu şekilde yazdık. Yoksa kâfirlerin övülmesi için yazılmamıştır, vesselam. "
...Ahmet amca biraz durakladıktan sonra önümdeki yarısına kadar içilmiş bardağı işaret etti. "Bu dağların güzel güzel otları ve bolca kekiği vardır; havası temizdir. Allah vergisi. Kuzunun eti, bunlarla bir güzel tatlanır."
Ahmet amcanın koyunculuk yıllarında koyunlar bugünkü gibi her mevsim kuzulamazmış. "Aşıyla her mevsim kuzu alıyorlar şimdi. O zamanlar olsa olsa en erken aralık, en geç de şubat olurdu. Bizim aşımız koçtu. Sürüsüne göre bir ya da birkaç koçla işi görürdük."
Kırgızistan - Kazarman
3500 rakımlı oldukça yüksek bir bölgede bulunan dünyanın en zengin kaya resimleri alanı olan Saymalı Taş , "işlemeli/süslemeli taş" anlamına gelmektedir. Bu bölgede yaklaşık onbin granit kaya üzerinde yüzbin civarında resim bulunmaktadır. 1900'lü yılların başında tespit edilerek araştırılmaya başlanmıştır. Saymalı Taş'ın kaya resimlerinde tek dönemlilik olmadığı, binlerce yıllık bir süreçte meydana gelmiş yazı öncesi alan olduğu anlaşılmaktadır. Tabiat anlatımı, insan-tabiat ilişkisi, insan-inanç anlatımı, insan-insan ilişkilerinden sonraki aşamada karşımıza karmaşık panolar ve son aşamada ise soyut resimler yer almaktadır. Soyut resimlerle birlikte damgalar, tamamen stilize olmuş figürler, artık alfabenin arandığını gösteren işaretler görülmektedir. Bu soyut resimler aynı zamanda Avrasya coğrafyasının hemen hemen her yerinde karşımıza çıkan "Türk Damgaları"na temel teşkil etmektedir. Bunların yanında hiç eşi benzeri olmayan çizimlerede sıkça rastlanılmaktadır. Ayrıca, kozmik arayışlar ve kozmolojiyi, yani insanın göksel merakını anlatan resimlerin sayısı da oldukça fazladır. Saymalı'dan binlerce yıl sonra dikilen Orhun Abidelerinde kaya resmi yapılmamış yazı ile ifade edilmiş, ancak kültürdeki süreklilik devam etmiş, Kültigin yazıtının üzerine Saymalı'da tamamen sembole dönüşen dağ keçisi resmi yapılmıştır.
Sayfa 350
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.