Dünyanın geçmişinde, bugününde ve geleceğinde kalıcı olanın kültür-sanat olduğuna inanıyoruz. Kültüre ve sanata kaynak ayırmayan, katkıda bulunmayan kişi, kurum ya da kuruluşların tarih içinde hiçbir izleri kalmamıştır.
3500 rakımlı oldukça yüksek bir bölgede bulunan dünyanın en zengin kaya resimleri alanı olan Saymalı Taş , "işlemeli/süslemeli taş" anlamına gelmektedir. Bu bölgede yaklaşık onbin granit kaya üzerinde yüzbin civarında resim bulunmaktadır. 1900'lü yılların başında tespit edilerek araştırılmaya başlanmıştır. Saymalı Taş'ın kaya resimlerinde tek dönemlilik olmadığı, binlerce yıllık bir süreçte meydana gelmiş yazı öncesi alan olduğu anlaşılmaktadır.
Tabiat anlatımı, insan-tabiat ilişkisi, insan-inanç anlatımı, insan-insan ilişkilerinden sonraki aşamada karşımıza karmaşık panolar ve son aşamada ise soyut resimler yer almaktadır. Soyut resimlerle birlikte damgalar, tamamen stilize olmuş figürler, artık alfabenin arandığını gösteren işaretler görülmektedir. Bu soyut resimler aynı zamanda Avrasya coğrafyasının hemen hemen her yerinde karşımıza çıkan "Türk Damgaları"na temel teşkil etmektedir. Bunların yanında hiç eşi benzeri olmayan çizimlerede sıkça rastlanılmaktadır. Ayrıca, kozmik arayışlar ve kozmolojiyi, yani insanın göksel merakını anlatan resimlerin sayısı da oldukça fazladır.
Saymalı'dan binlerce yıl sonra dikilen Orhun Abidelerinde kaya resmi yapılmamış yazı ile ifade edilmiş, ancak kültürdeki süreklilik devam etmiş, Kültigin yazıtının üzerine Saymalı'da tamamen sembole dönüşen dağ keçisi resmi yapılmıştır.
Gezi yazısı türünde pek kitap okumam ancak bu kitap okurken gezdiğim ve bilgi edinirken keyif aldığım bir kitap oldu. Gidilen yerlerin muazzam olmasının yanında yazarın üslubu ve gezerkenki tavrı beni çok etkiledi. Kitabı bitirdikten sonra gidilecek yerler listesi elimin altındaydı seveceginizden eminim. Okuyacaklara şimdiden iyi okumalar️
Hindistan'a Yolculuk ve Nepal Gezisi isimli kitaplarını edinmiştim. Özellikle "Mısır'a Yolculuk" isimli eseri beni çok etkilemiş, hayatımın bir bölümünde Mısır'ı ziyaret etme isteği aşılamış, içimde
Paris'te şık mağazalardan alışveriş etmek değildir.
Gezi edebiyatı da lüks lokantaları, yemekleri anlatmak değildir.
Farklı kültürlerin insan ilişkilerini, onların tarihini, ülkenin coğrafyasını geleneklerini aktarmaktır....
‘Maziye özlem duyan değil,
Geçmişi yeniden gözlemleyendir,
benim gözümde bir seyyah.’
Duayen gezgin
İlber Ortaylı bunu seyahatnamelerinde mükemmel bir şekilde yapıyor..
Yine müthiş bir kitabını okudum, aynı zamanda elimde gezdirdim. İçerisinden notlar alacağınız, farklı bilgiler öğrenebileceğiniz bir başucu kitabı. İlber Hoca tarih ve dillerle