Güzellik ruhunun ona karşı duyduğu çekimdir, gördüğün ama almak istediğin değil, kendini ona vermek istediğin şeydir. Onunla karşılaştığında, kucaklamak için ellerinin ona doğru uzandığı duygusu uyanır içinde. Bedenin bir sınav, ruhun bir armağan olarak gördüğü şeydir. Sevinç ve hüzün arasındaki o uyumdur. Gördüğün örtülü iken gördüğün şeydir, bildiğin meçhul iken bildiğin şeydir, duyduğun şey sessizlik iken duyduğundur o. Varlığın en kutsal yerinde başlayan ve hayal gücünün ötesine yayılan o güçtür.
Tam 40 gündür okuyorum. Evet 40 gün 40 gece. Gün aynı zamanda gündüz demektir. Ne kitabın akıcı olmadığını ne de anlatılanların ilgimi çekmediğini söyleyebilirim. Filmi olan bütün kitaplarda olduğu gibi önce kitabı okunmalı derim. Kitap güzellik algısını, adaleti, vefayı şöyle bir işlemiş. Yıllar geçiyor da dünyada değişen pek bir şey yok. Mutlak iyi, mutlak kötü, mutlak mutluluk hepsinden habersiziz. Felsefenin varacağı yer vara vara Sokrates ve six packleri kimse kusura bakmasın. Edebiyata gelince o da bana eğlence. Günü kurtarmaca veya geçirmece. Öyle bir şeyler.
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202233,1bin okunma