Onun sessiz sedasız yaşayışı, tahammül edişi, insanların zatlarına merhametle ve edepsizliklerine eğlenerek bakışı kâfi bir ifade değil miydi? Beraber yürüdüğümüz zamanlar yanımda gidenin bir insan olduğunu bütün kuvvetimle hissetmiyor muydum? Bu sıralarda, insanların birbirlerini aramaları, bulmaları ve birbirlerinin içini seyretmeleri için konuşmanın neden muhakkak surette lazım olmadığını, neden bazı şairlerin boyuna, tabiatın güzelliği karşısında yanlarında konuşmadan gidecek birini aradıklarını anladım.
Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!
Peki, sen ne görüyorsun bakalım?
İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.