'Kulun âdemiyeti' ibadetle mümkündür. İbadet, kulu varlıktan soyar, Hak varlığına iletir, hazırlar. O bakımdan, ibadetsiz Hak bulunmaz ve ibadetsiz de kul olunmaz.
Sayfa 64Kitabı okuyor
İnsanın
~~~
Kuşkusuz bütün amelleri, bir nimetin şükrünü eda etmekten yoksundur.
~~~
Sayfa 115Kitabı okuyor
Bizi cennete ancak Allah'ın rahmeti götürebilir!..
~~~
İlmimiz ne kadar çok olursa olsun, ne kadar çok hayırlı amel işlersek işleyelim, bu bizim kurtuluşumuz ve cennete girmemiz için yeterli olmayacaktır. Bunun için Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; "Sizden hiç birinizin ameli, kendisini kurtaramayacaktır” buyurmuştu. Orada bulunanlar; seni de mi, Ey Allah'ın Rasûlü! diye sordular. "Beni de! Ancak Allah beni affı ve rahmetiyle kuşatırsa kurtulabilirim...” buyurdu.
~~~
Sayfa 115Kitabı okuyor
~•~
“Hakk'a şükür ibadetle, taatle olur...”
~•~
Sayfa 26Kitabı okuyor
Aslında hayat boyu karşılaştığımız durumları meyve ve yemişlere benzetebiliriz. Şeftali, kayısı, erik gibi bazı meyveler vardır ki dışı yumuşaktır ama içinde sert bir çekirdek taşır. Eğer dışının yumuşaklığına aldanarak sert bir şekilde ısırırsanız dişinizi kırabilirsiniz.
Buna karşılık fındık, fıstık, ceviz gibi yemişlerin dışında kabuk vardır ama kabuğun içinde son derece güzel yemişler saklanmıştır. Dışının sertliğine bakarak bu yemişi atarsanız o tadı alamazsınız. Hayatımız da işte böyledir. Bizi mutlu edeceğini sandığımız şeylerin bizi mutsuz kılması mümkün olduğu gibi bizi mutsuz edeceğini düşündüğümüz şeylerin mutlu kılması da mümkündür.
İşte din, bizim fıtratımızı bizden iyi bilen Rabbimizin bizi mutlu kılmak üzere belirlediği kurallar bütünüdür.
Sayfa 71Kitabı okuyor
Musibet sahibi olan dostlarını kaybeden değil; asıl musibet sahibi, sevaptan mahrum olan kimsedir
Sayfa 27Kitabı okuyor
Farz yahut nafile, namaz veya namazlarımıza eklediğimiz zikirler; hiçbir ibadetimiz kurtuluş garantisi sunmaz, sunamaz. Sadece kurtuluşa dair ümit verir bize. Zira kurtuluşa erdirecek olan Allah'ın rahmeti ve yardımıdır ancak.
Sayfa 201Kitabı okudu
Türkçede 'İbadet' derken daha çok fıkhın konu ettiği şekilde namaz, oruç, zekât gibi amelleri hatırlıyoruz. Oysa ibadet en genel hâliyle Allah'ın razı olduğunu bildirdiği işleri yapmaktır. Hâliyle öğrenmek de ibadettir, sevmek yahut tebessüm etmek de...
Kurân'ın 'Ubudiyet' olarak tanıttığı kulluk ise ibadet etmenin de fevkinde manalar içerir. Zira ibadet Allah'ın razı olduğu işleri yapmak iken, ubudiyet bizatihi Allah'tan razı olabilmektir. İbadet Müslim olmanın, ubudiyet ise Mümin olmanın alametidir.
Sayfa 200Kitabı okudu
İman kalpte kökleşince Allah'a ibadet etme gerekliliği kendiliğinden ortaya çıkar.
Sayfa 156Kitabı okuyor
