• Çocuğumuzun yeteneklerine olan inancımızı ona hissettirirsek, o da kendi gücünün farkına varacaktır.
•Partnerimizin becerilerine güvenirsek, onun kendine olan inancı artacaktır.
• Buna gerçekten inanmadığımız halde, sahte duygular sergilersek; istediğimiz sonucun tam tersiyle karşılaşacağız.
İşin aslı sayısız yardımcı kitap bunu vaat etse de “yakınlığın gerçekleşmesini” sağlayacak hiçbir teknik yoktur. Yakınlık ancak belirli bir noktaya saplanıp kalmamıza yol açan ilişki modellerinin net anlaşılması üzerine kurulu biçimde daha sağlam bir benlik doğrultusunda çalışırsak gelişebilir.
Oradadırlar işte, ne iyidirler artık ne de kötü, ne tiksindirici ne iç açıcıdırlar, ne bunaltıcı ne heyecan verici, ne faydalı ne de zararlıdırlar. Var olan şeydirler sadece -bir pakettirler, günün solgunluğu, dekordurlar- sorgulanmaz varlıkları, düşünülmez soluklarını, daimi ve yanı başınızdakı mırıltılarını duymadan yaşama ihtimali, onları değiştirmek yahut ilişkinin şartlarını iyileştirmek. Kanıksanırlar, birlikte geçirilen yaşam gereğinden fazla doğal kabul edilir, hiç düşünülmez bile onlarla beraberliğimizi sürdürmenin sebebi bunu arzulamamız mıdır; sanki böyle bir şey mümkün değilmişçesine ilişkiyi durdurma, tersine çevirme yahut bitirme fikri hesaba katılmaz asla, nasıl ki belli bir ülkede veya belli bir ailede doğuyorsak, belli ebeveynlerimiz, belli kardeşlerimiz oluyorsa onlar da aynı yahut benzer şekilde yazgımızdır sanki.”