"Hastayken beni üzen şey canımın istediğini yapmamak degil, canımın bir şey istemez oluşudur. Keşke bir şey istese de yapsam. Hekimler zor durdurur beni. Sağken bütün kaygım da umutlu, istekli olmaktır. Uyuşuk isteksiz olmak ne acıklı bir şeydir."
"Zorla, istemeye istemeye yaptığım her şey dokunur bana, seve seve, iştahla yaptığım hiçbir şeyden zarar görmem. Hoşuma giden bir şeyin bana dokunduğunu bilmiyorum."
İki açık çay, bir peynirli omlet, üç zeytin, bir parça yağsız beyazpeynir, iki dilim tahıllı ekmek ve artık çok da kalmayan ömrünün en kıymetli bir saatlik zamanı…
"Alacağınız tedbirler size kaygılar, kuşkulardan başka bir şey getirmeyecek. En iyisi mi güzel bir yüreklilikle ne olacaksa olsun dersiniz; belki bir sey olmaz diye bir avuntunuz da olur üstelik."
"Bazen insan yorulur, pes eder. Bir el ister, onu çıkartması için o karanlıktan. Baktı ki, yok hiç kimse gelmiyor elinden tutmaya. Sonra kendi kendine çabalar, çabaları boşa çıkınca en kolay yolu seçer. Belki de neydi o yol? En kolay yol, ölmek. Demesi kolay ve bir o kadar kısa olan şey, aslında bir o kadar uzun mesele."