Profil
İnsan zekâsı ve bilgisiyle değil, ancak iradesi ile insandır.
Beni her şeyde berbat eden iradesizliğimdir; sonuna kadar kapılır, giderim.
Sayfa 92 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir iradenin Tanrı'yla ilişki kurmayı istemesi Tanrı'nın da is­tediği bir şeydir ve dünyadan vazgeçmek bu anlama gelir; ama eğer Tanrı ve insan iradesi bir araya gelecek­se, insanın iradesi zaten Tanrı'nın iradesini izleyecektir.
Sayfa 758 - anka
Kozmik irade, mutluluğu, bir havuç olarak insanın önüne koyar. Bu ihtimale inandırır. Ancak hayaline ulaşan her insan, bir süre sonra tatminsizlik yaşar. Beklediği doyuma ulaşamadığı için sürekli daha fazlasını ister.
Schopenhauer’a göre kozmik irade, türün devamını sağlamak ister. İnsanlık türünün ve diğer tüm canlı türlerinin sürekliliğini amaçlar.
Schopenhauer'a göre; varoluşun kökeninde yatan isteme ilkesinin arkasında başka bir güç vardır. Tasarım olduğu anlaşılmayan oluş (hayat) bu güç tarafından yönetilir. Hepimiz, tüm dünya, canlılar var olan her şey onun kontrolündedir. İsteme ilkesini elinde tutan bu güç ''Kozmik İrade''dir.
Reklam
KİTABIN ÖZETİ
İrade duygusal bir güçtür ve onun üzerinde etkili olmak isteyen her düşünce kendini tutkuyla renklendirmek zorundadır.
Yalnız her şeyi paraya bağlamamalıdır. İnsan iradesi daima maddi şartları yener...
Sayfa 268Kitabı okudu
Özgür irade bize verdiği hakları korkaklıkla veya alçaklıkla kaybetmediğimiz sürece bizi kendimizin hakimi yaparak bir bakıma Tanrı'ya benzer kılar.
Sayfa 99 - İş Bankasi YayınlarıKitabı okudu
VIII
…,iki kere iki yalnızca dört ediyorsa, iradenin lafı mı kalır! İki kere iki, iradem karışmasa da dört edecek. İrade bu mudur!
Reklam
Bir kişinin kendi aptallığından veya ayıplarından başkasının çabalarıyla değil ancak kendi iradesiyle kurtulabileceğini bilirdi.
“Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.”
“İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimî bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizde şeytan yok... İçimizden aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var...”
Sükunet gerek...
Düzenli güzelliğin kristallerini oluşturacak bir çözümden önce sükunet gerekmektedir. Aynı şekilde temel kişiliğimizi iyi, canlı alışkanlıklarla biçimlendirmek istiyorsak tefekküre ihtiyacımız var.
516 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.