Birine ne kadar çok şans verirsen, sana o kadar az değer verir. Seni kaybetmekten korkmaz çünkü ne olursa olsun çekip gitmeyeceğini bilir. Kimsenin sana saygısızlık edecek kadar rahat olmasına izin verme.
Sultanım , Şahım
Azad eyle bu teni , daha da zarar vermesin bu bedeni
Yumuşaktır benim kabuğum , tan eylemeye gelmez ,
Sensin benim umudum azad eyle beni
Zordur insan ağırdır ahir zaman,
Gideyim kırayım bu kafesi
Kabuslarının baş rolü
her seferinde, her gece seni ele geçirmek için çabalayacak
Ve başaramadığında bunu kabuslarinda-
Rüyalarında deneyecek
Olmadığında yenisi eskisini aratmayacak
Bu lanet döngü nabzın attığı sürece devam edecek
Ancak beyazlıklar temizleyebilecek kirini,
Aydınlık kapatacak karanlığını...
Bir sabah vakti bayram telaşıydı çocukluğumuz,
Yaşlı yüzlerin elleri öpülür,
Biz küçüklerin sözlerle gözleri öpülürdü
En güzel şekerler avucumuza konulurdu
Iyi kötü şekerlerin tarifsiz tadına hasretiz simdi.
Nerede o elde seker gönülde mutluluk bayramları?
Gören var mı umut dolu yarınları?
Vazgeçiyorum bugün
Olanlardan, olmayanlardan, belki de olacaklardan...
Sana verdiğim sevgiyi sevgilim
Almıyorum sende kalsın.
Ama kabul et bunu,
Hicbir zaman sevmedin beni...
Artik susuyorum olanlara
Gözlerine kanmayacağım bir daha
Ama şunu da bil sevgilim
Seni sevmekten vazgeçemiyorum.
İnsanı yarı yolda bırakan; güvenilmez, hatasından ders çıkarmayan, ihanet ile şerefini satmışların “doğru ilişki” savunuculuğu yapması kadar irite edici hiçbir şey olamaz bu hayatta. Neyseniz o olun, bozuk saat bile günde bir kez doğruyu gösterir. Sahte ve köşesiz olmayın..
Susuşların ardındaki çığlıkları kim duyabilir ki?
İyi-kötü her şey bir sonuç bekler.
Hayat duraklatılmaz çünkü.
Duraklatılmaz evet çünkü zaman beklemiyor.
Geçmişin pürüzlerini düzeltmek değil amacım.
Herkes tahtını kurduğu kalpte mutlu olsun.
Lâkin kimse suskunluğa terk edilmeyi hak etmez.
Bu namütenahi yalnızlığımdan sızlanışım yok.
Benim sızım anlam veremediğim boşluklara.
Zirâ bir ince sızı yol buluyor yüreğimde.
Ben çabayı bıraktım.
İstek yoksa bir gönülde, kapısını çalmak faydasız.
Sevdanın ilmi, gönüllere sızı olarak düşer.
Kısa keselim, zira gönül yol bulunca susmak bilmez.
Kalemi konuşturan gönül, mürekkebe acımaz:)