Profil
Toz
Ben uyurken baş ucumdaki su bardaklarını kaldırmışsın. Bir uyandım yoklar. Üç gün öncesinden, dünden, sabaha karşıdan… Gecenin boğaz kurutan gebeliğini besleyen su bardakları. Turuncu, sarı, mavi çizgili. Bu tozdan ev kimleri gördü avlusunda şimdiye kadar, hangi çocukların eline lastik top sıkıştırdı yemek önceleri? Yaşanamayan aşkların açgözlülüğü duruyor sanki merdiven başlarında. Kadınların sırf çiçekleri soldu diye yas tuttuğu zamandan kalma değil acısı. Bir bebek doğduğunda birlikte büyüsünler diye fidan dikilen zamandan kalma. Kavgada gürültünün dozu yeşil cam vazonun narinliğince ayarlanır, belki vazo bile utanırdı bu şahitlikten. Bir tek tahta pencereler bilirdi mahremiyetin tatlı tedirginliğini. Duvarlarına şiirler püskürtülmüş. Hâlâ kâfiyeli durur aynı kandan bir ömür biriktiren çerçeveler. İşte ben uyurken. Bir kuyruklu yıldız uğruna aklımı gökten alamadığım geceden. Su bardakları... Yerinden kaldırınca bâki bir toz havalanır, saçlarıma dağılır. Can istemez hani göz görmeyince. Bir de görmeyince özlenmese, o vakit işe yaradı demektir sarı çizgili bardağın ani gidişi.
Böcü
Senin yüzün bir böcek türüymüş, yeni öğrendim: "Bilinçyiyen Böceği" Sinsi sinsi gelir de düş koparmaya çalışır sabundan elmalardan. Her öğle uykusunda ve kırık zaman kuytusunda...
Reklam
Kafi
Ne çok değiştik yanlışlıkla. Senin işaret parmağın hâlâ aynı tatlı küt kesim. Oysa ben, Andersen'den bir harf bulmak uğruna zaman zaman Danimarka'ya gitmek isterim.
babam hep "keşke" diyordu. babamı bıraktım.
Bağ Bozumu
içlenip içlenip, başı gönlü büzüklenip, bir türlü ağlayamayan; gözünün yaşını içinden saklamasın diye cenazeye gidip duran bir adam var. orada hüngür hüngür ağlayıp dağa taşa söven. odasındaki duvarlara ucuz şarap döken.. kimin öldüğünü bilmeden; güneş gözlüklerine aldırmadan. buzlu camları ve uv ışınlarını ışık yılı geride bırakmış bir adam. deniz şortu bir de parmak arası terliğiyle... ayağı yer yer plastiğin mor rengini almış, yaşadığı aura biraz ekşi kokuyor. geceleri 3'ten sonra al al olur elmacıkları. o bunu sabahın körü diye tabir ediyor. eşikten uğrayıp kaçan pis fareye gün dönerken bir methiye düzüyor. pek estetikmiş gülüşü. evet farenin. adam öyle söylüyor. fare de onu görmek için değil, hiç susmayan rehavi makamdaki şarkılar yüzünden oraya gelip durur. hem o mayhoş kokuyu da eski peynir sanıyor. ben bunu bilirim tabi, Hakan henüz bilmiyor.
Gun Holster
Yüksek yargı karşısına yüksek topuklarla çıkıyor Aydan. Ne zaman bir kadın ismi atacak olsam kafadan; Aydan derim. Geçen akşam otobüs durağında tam beş kişiyi kurşunladı Aydan. Ben de yakıştıramadım, hepimiz şaştık kaldık. Tanıdığım Aydan, saatinde gelmeyen otobüslere kızıp duraktakileri vurmazdı. En fazla parende atardı oturma yerlerinde. Oturma
Reklam
aklımda kaldığı kadar...
A canım böyle sorunlar yaşanır işte yaşıtlarıyla yaşlanmayan insanlarda. Eline alıp avizeleri, düşen tek küpeni ararsın dört yollarda. Deseydi, hakkıydı. Bir şey söylemez, susardım. Birkaç gün önce, sigarayı bıraktım.
Dua
Allahım Fas'ı da mı sen yarattın? İnsanlar paella yesin diye mi İspanya'yı, isim koyalım diye mi güneşin akşam rengini yarattın. Allahım, hepimiz biliyoruz ki Tilda Swinton'ı da sen yarattın, David Bowie'yi de onunla aynı zamanlarda.. Amin.
Saat 00.44
gecelere mi ihtiyacımız var? kendimiz olmak için.
198 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.