k

Köy Enstitüleri

Köy Enstitüleri
Bu çağdaş sisteme isyan eden vanlı köy ağası kinyas kartal'ın milli eğitim bakanı Hasan Ali Yücel'e şu sözleri her şeyi açıklıyor: "Bu okullardan yetişenlerin her biri kendini Atatürk sanıyor "
Politikanın gücünü anlamak kimi zaman zordur. Türkiye geniş. Düşün sizin Yunanistan'ın kaç katı? Ama en doğudaki ile en batıdaki il birleşiyor bak. Arada kaç il kaç, kaç ağa var; listesini yapsan, aklın şaşar. Hepsi el ele verdi; temsilcilerini Büyük Millet Meclisi'ne oturttular. Adnan Menderes Ağa, Kinyas Kartal Ağa'nın dediğini yaptı. Kaldırım kolları; kaldırdılar. İndirin kolları; indirdiler. Tamam kapattılar enstitüleri.
Reklam
Bugün Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümü. Namı diğer Türk Rönesansı. En büyük kayıplarımızdan biri.
Eğer köy enstitüleri yaşayabilseydi, ne şehirlerimiz harab olur, ne de köylerimiz fakirlik yuvaları olmaya devam ederdi.
Sayfa 508 - İş Bankası Kültür Yayınları 13. BasımKitabı okudu
Köy enstitülerinin kapatılışında Türkiye'deki tutucu ve gerici çevreler kadar, bu sistemi yakından takip eden ve ülkemizin milli eğitim sistemine danışmanları üzerinden müdahale etme şansı bulunan ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin de payı vardı.
Sayfa 185Kitabı okudu
Demokrat Parti'nin sözcüleri tarafından köylere kadar yayılan asılsız dedikodulardan sonra, köy enstitülü öğretmenler birer komünistmiş gibi görülüyor, nerede olurlarsa olsunlar, hiç vakit geçirmeden eğitim kurumlarından temizlenmeleri isteniyordu... Bu tehlikeli (!) durum toprak ağalarının, softaların, emperyalist güçlerin işine gelmiyordu...
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Ziraat Marşı...
İvriz Köy Enstitüsü'nde, uygulamalı tarım dersleri için tarlaya, bahçeye çalışmaya giderken Behçet Kemal Çağlar'ın yazdığı, Adnan Saygun'un bestelediği Ziraat Marşı'nı coşkuyla söylerdik. ... Kuracağız öz yurda dirliği, düzenliği, Yıkıyor engelleri yurdun egemenliği. Görsün köyler bolluğu, rahatlığı, şenliği, Bizimdir o yenilmek bilmeyen Türk Benliği. Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz, Biz yurdun öz sahibi efendisi köylüyüz...
İftira...
Okulumuzun doktoru Faruk Sükan, DP iktidarı döneminde içişleri bakanı olduğunda, İvriz'de görev yaptığı dönemde tuvalet çukurlarında cenin ve bebek cesetleri gördüğünü söyleyerek İvrizliler başta olmak üzere köy enstitüsü mezunlarını dehşete düşürdü. Bu iftiraya hala inananlar var ne yazık ki !..
21 Temmuz 1946'da yapılan seçimlerden sonra kurulan Recep Peker hükümetinde Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel'e kabinede yer verilmemiş, yerine Reşat Şemsettin Sirer atanmıştı. Bu tarihten sonra köy enstitüleri için kötü günler başlıyor demekti... Yüksek Köy Enstitüsü kapatılırken, İsmail Hakkı Tonguç ve M. Rauf İnan başta olmak üzere köy enstitülerinin yüksek düzeydeki yöneticileri birer birer görevlerinden alınıp sürgüne gönderiliyorlardı... Köy enstitülerinde uygulanan "iş içinde eğitim" uygulamasına son veriliyor, klasik okullarda uygulanan dört duvar arasında yapılan eğitim sistemine dönülüyordu. Yani 1946 seçimlerinden sonra, "demokrasiye geçiyoruz" savıyla aslında ülkemizi yönetenler yön değiştirmiş; böylece başta Amerika olmak üzere Batılı ülkelerin yörüngesine girmiş oluyorlardı...
Sayfa 108Kitabı okudu
104 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.