"Bölünme mutlaka toprak üzerinden olmaz, yazıyordu bir romanda-devam ediyordu: Birlikte yaşamak istemediğini insanlardan uzaklaşıp ortak zevkleri olduğu bir kesimle başka bir yere yerleşirsen o da bölünmedir; yani ret hakkıdır. Sevmiyorum onları, iletişim kurmak zorunda değilim diyebilirsen bölünme gerçekleşmiştir ve bu bölünme iyi bir şeydir. Demokrasi bir katlanma becerisidir, katlanmamak da bir haktır. Öldürerek yahut eleştirerek ömrünü heba edeceğine yok say, bağlarını kopar ve var olmayı sürdür kısaca teması kes."
Bir kalıptan çıkan ince plastikten şişirme moda arabalara uzun bir tel takıp oyuncak yapıldığı günlerden geriye biraz tetanoz kalmıştır, biraz şiir kalmıştır, biraz hüzün kalmıştır. Mamafih bunların kalması ne hoştur. Belki bir anneannenin tülbendi, belki bir amcanın tüm yeğenlerini etkileyen garip hikayeleri, belki bir dayının tütün tabakası ve muhtar çakmağı kalmıştır. Hepsi orada, o evde, o odada o çocuklarla birlikte kalmıştır. Eski bir radyonun kenarında, iğnesi yıpranmış bir pikabın yanında, ailece çekilmiş bir fotoğrafın olduğu resim çerçevesinin arkasında, eski bir sofra muşambasının üstünde kalmıştır.