“Milton, bu harika bir şey! Bana bir Dom Perignon versene.”
“Ama tatlım, saat sabahın on biri.”
“Eee? Bir bardak şampanya için zaman daima uygundur.”
Sayfa 170Kitabı okudu
“Gözlerinde boğulmakla meşgulüm, Marilyn. Hüzün dolu iki göl görüyorum.”
Sayfa 166Kitabı okudu
Kumlarda yuvarlanan birkaç aşık çiftin, ayakkabıları elinde, yanı başında yürüyen ve boşluğa gülümseyen bu kadını tanımamaları hoşuna gidiyordu. Demek ki Norma Jean’i henüz kimse tanımıyordu.
Sayfa 137Kitabı okudu
“ Sen Marilyn misin? Yoksa Norma Jean misin? Yoksa filmdeki Pola mısın? Sen kimsin aslında?” Ruju alıp aynanın üzerine bastıra bastıra, aynaya yansıyan ve kim olduğunu anlayamadığı o kadını silmek ister gibi, kocaman bir çarpı işareti çizdi.
Sayfa 137Kitabı okudu
İnsanlar onda bir kadın değil, bir hayalin vücut bulmuş halini görüyordu.
Sayfa 135Kitabı okudu
Yedide geleceğini söyleyip dokuzda dönersen ve eşin henüz polise haber vermediyse aşkın bittiğini anlarsın.
Sayfa 125Kitabı okudu
Amerika’nın en çok sevilen kadını… Marilyn, gülümsemenin ardındaki dram… Marilyn’in dürüstlüğü Hollywood’u aydınlatıyor.
Sayfa 124Kitabı okudu
“Bir gün ben bir yıldız olacağım, darling. Geçmişimde utanılacak bir şeyin olmaması daha iyi olur.”
Sayfa 101Kitabı okudu
Göz kalemini ve kıpkırmızı rujunu titrek bir şekilde sürdü ve yavaş yavaş ortaya çıkan harika bir genç kız çıktı. Bambaşka biri olmuştu sanki.
Sayfa 52Kitabı okudu
Yetişkinlerin dünyasını ifadesiz bir yüzle, sessizce seyreden Norma anıların esiriydi.
Sayfa 35Kitabı okudu
Gülerken sesimin hiç ayarı yok. Zaten neden olsun ki. Neticede zor gülüyoruz, birde onu mu kontrol edeceğim. Rahatsız olan kulaklarını tıkasın…
-Marilyn Monroe-
“En kötü halimle baş edemiyorsan en iyi halimi hak etmiyorsun demektir.”
"Akıllı kadın sınırlarını bilir. Daha akıllı bir kadınsa sınırlarının olmadığını..."
