Profil
Ey sarhoş hamiyet-füruşlar! Bir asır evvel milliyet asrı olabilirdi. Şu asır unsuriyet asrı değil. Bolşevizm, sosyalizm meseleleri istila ediyor; unsuriyet fikrini kırıyor, unsuriyet asrı geçiyor. Ebedî ve daimî olan İslâmiyet milliyeti; muvakkat, dağdağalı unsuriyetle bağlanmaz ve aşılanmaz. Ve aşılamak olsa da İslâm milliyetini ifsad ettiği gibi unsuriyet milliyetini dahi ıslah edemez, ibka edemez. Evet, muvakkat aşılamakta bir zevk ve bir muvakkat kuvvet görünüyor fakat pek muvakkat ve âkıbeti hatarlıdır. Hem Türk unsurunda ebedî kabil-i iltiyam olmamak suretinde bir inşikak çıkacak. O vakit milletin kuvveti, bir şık, bir şıkkın kuvvetini kırdığı için hiçe inecek. İki dağ birbirine karşı bir mizanın iki gözünde bulunsa; bir batman kuvvet, o iki kuvvet ile oynayabilir; yukarı kaldırır, aşağı indirir.
Sayfa 488 - RNK
1990'larda ivme kazanan globalleşme sürecinin ortaya çıkardığı en önemli tartışma, ulus-devletlerin işlevi etrafında olmuştur. Bu doğrultuda varılan sonuç (veya empoze edilen yaygın kanı), ulus-devletin işlevinin artık bittiği, dolayısıyla işlevin ayrılmaz sosyo-politik öğesi olan milliyetçiliğin de sona erdiği şeklinde ifade bulmuştur. Fakat, 11 Eylül terör eyleminden sonra vuku bulan gelişmeler, ABD başta olmak üzere, dünyanın hemen her yerinde milliyetçi hareketlerin yeniden canlanmasına sebep olmuştur. Bu durumu nasıl açıklayabiliriz? Belli bir (ekonomik, politik ve kültürel) hegemonyanın dayattığı homojenleşmeye yönelmiş bir dünya parçalanmakta midir? Milliyetçilik globalleşmenin adaletsizliklerine bilinçli bir başkaldırı mıdır?
Sayfa 123 - Timaş Yayınları
Milli duygularla alay eden, tarih, anane, din düşmanlarının milliyetçilik iddiasına kalkışmaları cidden gülünçtür.
Millet deyince, aynı topraklar üzerinde, aynı tarihî kaderi yaşayan ve aynı kültürü haiz insan topluluğu anlıyoruz.
Sayfa 48 - Dergah Yayınları, 14. Baskı, Ekim 2017Kitabı okudu
Şu müsbet fikr-i milliyet İslâmiyet'e hâdim olmalı, kale olmalı, zırhı olmalı; yerine geçmemeli. Çünkü İslâmiyet'in verdiği uhuvvet içinde bin uhuvvet var, âlem-i bekada ve âlem-i berzahta o uhuvvet bâki kalıyor. Onun için uhuvvet-i milliye ne kadar da kavî olsa onun bir perdesi hükmüne geçebilir. Yoksa onu onun yerine ikame etmek; aynı kalenin taşlarını, kalenin içindeki elmas hazinesinin yerine koyup o elmasları dışarı atmak nevinden ahmakane bir cinayettir.
Sayfa 356 - RNK
Milli tarih cereyanlarının milliyetçilik hareketleri ile birlikte gelişmesinin başlıca sebebi işte budur. İnsan nasıl aile kökünü bulduğu zaman kendini belli ve bağımsız bir hüviyete sahip olarak görürse, milletler de milli tarih. lerinin eseri olarak kendilerinin bağımsız, milli özelliklere sahip varlık bütünleri idrak etmektedirler.
Türkiyede neden milliyetçilik damarı bu kadar kabarmış. Milliyetçilik dozajı ne bu kadar artmış...
Aksi de pek mümkün değil sanki…
- Yaşamak için muhakkak bir millete mensup olmak mı lâzım, Selim Beğ?
Sayfa 104 - YekKitabı okudu
Bazıları Anadolu halkının ırken karışık olduğunu söylerler. Şüphesiz her millet gibi Anadolu Türkleri de yerli, yabancı bazı kavimlerle karışmışlardır fakat bu karışma hiçbir zaman asıl hamuru bozacak mahiyette olmamıştır. Esasen Osmanlı İmparatorluğu'nun sonradan kendi aleyhine dönen müsamahalı reaya siyaseti geniş bir karışmanın önüne geçmiştir. Her yerde olduğu gibi hükümdar sülalesinin karışması ise milletin karışması demek değildir.
Sayfa 35 - Dergah Yayınları, 14. Baskı, Ekim 2017Kitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük hatası ana vatanı ihmal ederek milli kuvvetleri yabancı ülkelerde heba etmesi olmuştur. Gözleri veya merkezi Türkiye dışında olan her ideoloji, Anadolu'yu tekrar harcamak ister. Bundan dolayı yeni milliyetçilik anlayışı, bu nevi ideolojileri, hayalleri, ne kadar parlak olursa olsun, kendisine aykırı buluyor.
Sayfa 34 - Dergah Yayınları, 14. Baskı, Ekim 2017Kitabı okudu
219 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.