Milliyetçilik Üzerine

Profil
-DAVAM-
"Herhangi bir kimse Malazgirt'te inanışının şahlanışını yaşamadan, Kosova'da, Niğbolu'da bir kılıç olup parlamadan, Ulubatlı Hasan olup İstanbul'u fethetmeden, Sultan Fatih olup atını denize sürmeden, Kanuni olup şanlı ordularıyla Avrupa'nın içlerine yürümeden,Seyit Çavuş olup '250' kiloluk mermiyi "Ya Allah!" deyip namluya sürmeden,Sakarya'nın siperlerine girmeden ve Kıbrıs'ta düşman tahkimatının arasından geçmeden Milli Görüşü'ün ne olduğunu anlayamaz."
Sayfa 62 - Necmettin ErbakanKitabı okudu
Reklam
Biz Türkler hiç kan dökmek istemeyiz, Biz komşudan su, ekmek istemeyiz.
Sayfa 17 - H Yayınları/ 4. BaskıKitabı okudu
Bir devletin helakî için, önce milletinin milliyetsizleşmesi, milliyetçi şuurunu kaybetmesi gerekir. Devleti,milletin milliyeti besler. Beka için, millî benlik, dipdiri olmalı...Benlik,ruhtur,ruhtadır,ruh olmayan yerde makina ezer.En büyük zaferler, büyük ruhlarındır...
"Biz, Türk milletini gerçekten sevenlerin, birbirlerini de sevmeye mecbur olduklarını anlatmaya çalışıyoruz. Hepsi bundan ibarettir."
Galip Erdem
Galip Erdem
"Milliyetçilik zehirdir, savaşları ve nefreti körüklemiştir ve körüklemeye devam edecektir. Şimdi milliyetçi olmamak bir grup insana, askerlere, politikacılara, din adamlarına, dünyanın tüm şovenistlerine zarar verir. Ne var ki milliyetçiliğin en fena şey olduğunu biliyorum, onu zehir olarak görüyorum. Bu durumda ne yapacağım? Bizzat ona bulaşmayacağım."
Reklam
"Ne Türk, ne Türklük, ne Türkiye Anadolu yaylalarına sığmaz..." Ömer Tuğrul İnançer
Tanımın hası.
"... Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı, bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarları ile sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurları ile yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu; Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. ...” Gâzi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk
Ruhu daraltmak ve hassasiyeti körletmek için münhasıran an'ane ve irsi eşkâl üzerine müesses bir terbiyeden daha müessir bir vasita tasavvur olu- namaz. Millî harslar yüzündendir ki memleketler henüz yek-diğerinin güzelliğini anlamağa muktedir olmuyor, onun içindir ki meşhur Alman hakimi "Nietzsche" tarih tedrisatının, el birliğiyle dünya yüzünden kaldırılmasını isterdi. "Rönesans"a kadar Avrupa cahil ve iptidâî idi. Çünkü harslar millî ve mahallî idi. Bahr-i sefid'den gelen yabancı rüzgâr dalgası, dağlar arasında mahpus ölü ve karanlık şekilleri süpürdükten sonradır ki bugünkü medeniyetin baharı başlar. Zamanımızda dört yüz milyon nüfusluk Çin milleti mazisine hayran ola ola azim bir fil leşi gibi havada çürüyüp dökülmektedir.
Kürt Meselesi
Mecliste konuşulan birkaç Kürtçe kelime veya soru önergesinin tutanaklara "X" olarak geçmesini görüp okunan birkaç ayetin de aynı muameleye maruz bırakıldığını görmemek, kuşkusuz iyi niyetli bir yaklaşım değildir. Sistemin ırkçı yapısının tabii sonucu olan Kürt karşıtlığını ön plana çıkarıp, laikçi yapısının İslam karşıtlığını görmezden gelmek, elbette gaflet veya cehalet ile izah edilemez.
Sayfa 48 - Dua YayıncılıkKitabı okudu
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.