"Gerçek anlamda seven adam zaten yerinde duramaz. Eğer 'Seviyorum' diyor ve yerinde duruyorsa o adamın sevgisinde sıkıntı vardır. 'Seviyorum' diyen adam, o sevgisinin gereğini yerine getirir. İşte muhabbetin ziyadeleşmesi, amellerin bereketine vesile olması bundan dolayıdır."
Siyer Yayınları
"Efendimiz'in (sas) huzurundaki kimse: 'Ey Allah'ın Resûlü! Ben bu kişiyi gerçekten seviyorum.' dedi. Resûlullah (sas): 'Peki, sevdiğini ona bildirdin mi?' buyurdu. Adam: 'Hayır.' dedi. Efendimiz (sas): 'Ona bildir.' diye buyurdu. Adam, hemen kalkıp o şahsa yetişti ve: 'Ben seni Allah için seviyorum.' dedi. O da: 'Beni kendisi için sevdiğin Allah da seni sevsin.' karşılığını verdi."
Siyer Yayınları, Ebû Dâvûd, "Edeb", 113
Hadis-i Şerif'te:
(Hakikaten siz mallarınızla insanları (tatmin etmiye) güç yetiremezsiniz. Ancak sizden (görecekleri) güler yüzlülük ve ahlâk güzelliğidir ki onları tatmin edebilir.) buyrulmuştur.
Sayfa 115
Muhabbet, tarife göre; ruh ve tabiatin olgunluk, doygunluk hissettiği ve haz aldığı şeye olan hissidir. Mütefekkirler, muhabbeti ikiye ayırır:
• Muhabbet-i tebeıyye; doğuştan gelen, fıtrî bir sevgidir. Mesela, ebeveyninin, evladına olan sevgisi gibidir.
• Muhabbet-i irâdiyye; vuku ile hâsıl olan sevgidir. Mesela, müridin şeyhine, öğrencinin hocasına olan muhabbeti gibidir.
Züleyha ALLAH’a iman ettikten sonra Hz.Yusuf’a şöyle demiş; “Ben sana ALLAH’ı tanımadan önce äşık olmuştum, fakat O’nu ( ﷻ ) tanıyınca kendisine karşı duyduğum muhabbet, diğer her şeyin sevgisini gönlümden giderdi. O’nun ( ﷻ ) sevgisine bedel istemiyorum.”
Sayfa 52 - Çelik YayıneviKitabı okuyor
“Bu şekilde muhabbet etmek iyi geldi. Normal gelecekleri olan, normal çocuklar gibi davranıyorduk.”
Sayfa 86Kitabı okudu
