Doppler'i o kadar sevdim ki Erlend Loe'den ikinci bir kitap daha okumaya karar verdim. Loe, Kadının Fendi'ni 24 yaşındayken yazmış; kadın erkek ilişkisini genelde kadın yazar gözünden okuruz, genç bir erkek gözüyle yazılmış esprili bir kitap olmuş. Erkeğin ilişki içerisindeki konumunu kadın belirliyor, onu sevip sevmediğinin farkına bile kadın sayesinde varıyor. Başlangıçta kadın gelip evine yerleşerek adama nefes alanı bırakmayınca iş zorunlu yüzme havuzu abonmanı olmaya kadar varıyor. Erkek biraz duygu körü gibi görünse de arkadaş toplantıları, ailevi ilişkiler derken kadın erkek arasındaki bağ güçleniyor. Kitap destansı, ütopik aşklara dayalı klasiklere alışık olanlara vasat gelebilir. Ancak günümüz ilişkilerini birebir anlatmış olduğunu söyleyebilirim. Ve evet kadının fendi erkeği yenmeli ki bir ilişki yada evlilik yürüyebilsin..
#Alıntılar
"İnsanın aslında mutlu değilken mutlu olduğuna inanması oldukça yaygın bir yanılgı .”
"Ortak yaşam,sonu gelmeyen bir tavizler dizisinden ibaret."
"Çok fazla düşünüyormuşum, düşüncelerim önümde engelmiş, sonra neler olacağıyla çok fazla meşgulmüşüm ve insanların hatıra biriktirmekten başka şeylerle de uğraşabileceğini kabul etmem gerekiyormuş."
"Sandığımızdan da büyük bir şeyin parçasıymışız meğer."
"Öyle işte, hepimizin içinde boğuşmamız gereken bir karanlık vardır."