"...doğrusunu isterseniz, yalnız olmak beni hiç rahatsız etmez."
"Ama bu haksızlık."
"Neden?" diye sordu başkan içtenlikle. "Hayatımın en büyük zaferi, kendimi unutturabilmek olmuştur."
Sevinçlerimizi abartarak, insanların gözüne sokarak yaşarız. Havai fişekler, üç gün süren düğünler, konvoylar, konfetiler, yılbaşı ağaçları, konserler, çığlık eşliğindeki alkışlar.
Ama acı öyle değil. Her zaman gizli olmalı. Uzatılmamalı.
Bir salatalığı kabuğuyla dişlemek. Her şeyi olduğu gibi kabullenmek. Aslını astarını sorgulamadan. Düşünmeden inceliklerini. Küçük dertler yüzünden büyük zamanları uykusuz geçirmeden öylece yaşamak. Keyifli şeylerdi.