p

Peygamberler

Mucize
MUCİZE: PEYGAMBERLERE VERİLEN OLAĞANÜSTÜ LÜTUF Sözlükte âciz bırakan anlamına gelen mucize; peygamberlere Allah tarafından bahşedilen, onların peygamberliğini kanıtlayan ve diğer insanları da bir benzerini meydana getirmekten âciz bırakan olağanüstü olaylar şeklinde tarif edilmektedir. İslam âlimleri mucizeleri amaçları bakımından üçe ayırmıştır: a) Hidayet Mucizeleri. İnkârcıların gözü önünde ve onları acze düşürecek şekilde zuhur eden, meydan okuma şeklindeki mucizelerdir. Hz. Mûsâ’nın asası ile parıltılı eli, Hz. Muhammed’in Kur’an mucizesi gibi. b) Yardım Mucizeleri. İnananların ihtiyaçlarını gidermeye yönelik olarak zuhur eden ilahi yardımlardır. Hz. İsa’nın gökten yiyecek dolu bir sofra indirmesi, Bedir ve Hendek gazvelerinde meleklerin Müslümanlara yardım etmesi gibi. c) Helak Mucizeleri. Peygamberlerin birçok delil sunmasına rağmen inanmamakta ısrar eden inkârcıların cezalandırılmasına yönelik mucizelerdir. Lût kavminin zelzeleyle, Firavun ve ordusunun denizde boğulmak suretiyle yok edilmesi bu tür mucizelere örnektir. Diyanet İşleri Başkanlığı
mucizeler
Hiçbir peygamber yoktur ki, insanların inanmaları için kendisine mucizeler verilmiş olmasın. Bana verilen ise Allah’ın vahyettiği vahiydir (Kur’an-ı Kerim’dir). (Buhârî, İ’tisâm, 1)
Reklam
PEYGAMBERLERİN SIFATLARI Peygamberler, Allah’ın mesajlarını Allah’ın kullarına bildiren kutlu elçilerdir. Dünya ve ahiret hayatında mutluluk yollarını kendilerinden öğrendiğimiz peygamberler, bizim gibi insandırlar; ilahlık sıfatları taşımazlar. Şu kadarı var ki peygamberler, Allah tarafından seçilmişlerdir. Peygamberler, kendi iradelerinin dışında ve diğer insanlar tarafından tecrübe edilmesi mümkün olmayan bir şekilde Allah’tan vahiy almış ve aldığı vahyi eksiksiz bir şekilde insanlara ulaştırmıştır. Tebliğ ettiği ilahi emirlere uymak hususunda örnek olmakla görevlendirilen peygamberler, günah işlemekten korunmuşlardır. Her konuda doğru ve her alanda insanlara güven vericidirler. İlahi emaneti ulaştırmakla görevli olan peygamberlerin doğruluk, dürüstlük ve güvenilirlikleri, onları her türlü ihanet, yalan ve zulümden uzak tutmuş; onların davranışlarına ölçü, hükümlerine adalet getirmiştir. Ayrıca peygamberler akli yetenekleri bakımından toplumlarının önde gelen şahsiyetlerindendir, çok zeki kimselerdir. Diyanet İşleri Başkanlığı
Peygamberlik
NÜBÜVVET: ALLAH’IN EMİR VE YASAKLARINA DAVET GÖREVİ Nübüvvet yani peygamberlik, Kur’an’ın temel konularındandır. Zira peygamberlere iman, temel iman ilkelerindendir. Peygamberler sağlam kişilikli, vahiy ve mucize ile desteklenmiş, üstün ahlaklı ve seçkin kullardır. Bu elçilerle insanlara yaratılış amaçları bildirilmiş, dünya hayatının bir sınav olduğu hatırlatılmıştır. Tarih boyunca bütün peygamberler, insanlara güzel ahlakı ve iyi olanı emretmiştir. Kötü ve çirkin şeylerden, Allah’ın çizdiği sınırları aşmaktan sakındırmıştır. Allah’a karşı gelmekten uzak durmayı ve doğruluğu emretmiştir. Temiz şeylerin helal, pis şeylerin haram olduğunu bildirmiştir. İnsanlara emrettiklerini öncelikle kendileri yapmış, yasakladıklarındansa önce kendileri kaçınmışlardır. Sadece sözleriyle değil davranışlarıyla da inananlara örnek olmuşlardır. Allah’a korku ve ümit içerisinde dua eden, O’nun ayetlerini işittiklerinde huşu içerisinde secdeye kapanan bu samimi elçiler, insan ilişkilerinde de adaletli ve dürüst davranmışlardır. Diyanet İşleri Başkanlığı
PEYGAMBERLER: İNSANLIĞIN KUTLU REHBERLERİ Peygamberler, Yüce Rabbimizin rahmet mektebinin birer öğretmenidir. Peygamberler, insanları küfrün bataklığından, bir olan Allah’ın tevhit yoluna, bilgi ve inancın aydınlığına çağıran kutlu elçilerdir. Bütün peygamberler aynı ilahi sözün elçileridir. Aynı kaynaktan fışkıran hayat pınarı, hikmet ışığı ve hidayet rehberidir. Onlar ilimle ameli, hayatla ahlakı, hikmetle irfanı, bugünle yarını, dünya ile ahireti buluşturan ve barıştıran insanlık önderleridir. Onlar, güzelle çirkini, faydalı ile zararlıyı, adaletle zulmü, ilimle cehaleti, samimiyetle gösterişi ayırt eden insanlık rehberleridir. Onlar, Yüce Yaratan’la ve çevreyle olan ilişkilerin, ahlakın ve toplumsal hayatın temel ilkelerini ortaya koyan insanlık öncüleridir. Hz. Âdem’den Hâtemü’l-Enbiya Hz. Muhammed Mustafa’ya (sas) kadar bütün peygamberlere salât ve selam olsun. Rabbimiz, bizleri ve neslimizi onların kutlu yollarından bir an olsun ayırmasın. Diyanet İşleri Başkanlığı
Saffat Suresi 37. Ayet
Hayır, o, hakkı getirmiş ve gönderilen (elçi)leri de doğrulamıştı.
Reklam
Davud Aleyhisselâm
Dâvûd aleyhisselâm, İsrâîloğullarına gönderilmiş bir peygamber olup kendisine dört büyük mukaddes kitaptan biri olan Zebûr verilmiştir. Dâvûd aleyhisselâm, adalette, ibadette ve Allâhü Teâlâ’ya yakınlaştıracak amelleri işlemekte gösterdiği gayretinden dolayı örnek alınacak bir zât idi. İbn-i Ebi’d-Dünya (rah.), şöyle rivayet etmiştir: Dâvûd
Yunus'un (as) Duası
YUNUS PEYGAMBERİN DUASI Yunus (as), Kur’an-ı Kerim’de “balık sahibi” anlamına gelen “zü’n-nûn” ve “sâhibü’l-hût” olarak adlandırılmaktadır. Kendisine vahiy indiği (Nisâ, 4/163), doğru yola sevkedildiği bildirilmekte, sâlihlerden (Kalem, 68/50) ve peygamberlerden olduğu vurgulanmaktadır. Kur’an’ın onuncu suresi Yûnus adını taşımaktadır. Peygamber olarak gönderildiği kavmin ona inanmaması üzerine öfkelenerek halkından ayrılıp uzaklara gitmiş, (Enbiyâ, 21/87) orada bindiği yüklü bir gemide (Sâffât, 37/140) çekilen kura neticesinde kaybedenlerden olmuş ve kendisini bir balık yutmuştur (Sâffât, 37/141142). Yunus (as) balığın karnında iken kederli bir hâlde Rabbine şöyle yakarmıştır: “...“Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben kötü işler yapmışım!” (Enbiyâ, 21/87) Peygamber Efendimiz de ashabına Yunus (as) hikâyesini anlatmış, onun balığın karnında iken yaptığı ve Cenab-ı Hak tarafından kabul edilen o duayı onlara öğreterek şöyle buyurmuştur: “...Müslüman bir kişi bir şey için bu duayı yaparsa, Allah onun duasını mutlaka kabul eder.” (Tirmizî, Deavât, 81) Diyanet İşleri Başkanlığı
OkumayıSevenBirKişi

OkumayıSevenBirKişi

@KFidan
·
14 June 2023 00:09
Biliyor muydunuz?
Geçimini sağlamak için çalışmanın peygamberlerin sünneti olduğunu; Âdem Aleyhisselâm’ın çiftçilik, Nuh ve Zekeriya Aleyhisselâm’ın marangozluk, İdris Aleyhisselâm’ın terzilik yaptığını, İbrahim Aleyhisselâm’ın kumaş ve elbise sattığını, Davud Aleyhisselâm’ın demircilikle meşgul olduğunu, Süleyman Aleyhisselâm’ın yapraklardan, büyük sepetler örüp sattığını, İsa Aleyhisselâm’ın, ip satarak geçimini sağladığını, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) ise çobanlık, ziraat ve ticaretle meşgul olduğunu…