r

Reklamcılık

1 üye
Kendilerini ajanslarıyla her türlü ilişkiden tutmak, birçok şirket başkanı arasında moda olmaya başladı. Reklamlarla ilgili konularda önemli kararlar vermelerine karşın ajanstakilerle hiç yüz yüze gelmezler. Aradaki kişiler ise arabuluculuk konusunda genellikle yetersizdirler. Reklam müdürlerinin sık sık başkanlarının hiçbir zaman söylemeyeceği türden bir takım aptalca sözleri, onların ağzından çıkmış gibi aktardıklarını duyarım. Bu şirket başkanlarına da ağzımdan çıkmadığı halde, böyle aptalca sözler aktarıldığından hiç şüphem yok. Gerçeği anlayıncaya kadar iş işten geçmiştir bile.
Sayfa 80 - afa yayınlarıKitabı okudu
Bazen de yeni müşteriler bulacağım derken büyük potlar kırdığım olmuştur. British Travel & Holidays Association'ın (İngiliz Tatil ve Seyahat Derneği) başkanı Sir Alexander H.Maxwell ile tanıştığımdai acil olarak yeni bir işe ihtiyacımız vardı. Oysa, Maxwell daha başlangıçta beni küçümsemişti. "Bizim reklamlarımız gerçekten çok iyidir." dedi ve ajans değiştirmeye hiç niyeti olmadığını belirtti. Bende şu şekilde cevap verdiö: "8.Henry ölüm döşeğindeyken, ona bu gerçeği söylemeye cesaret edecek olanın başını vurduracağına inanılıyordu. Ama devletin çıkarları bir gönüllünün bulunmasını gerektiriyordu. Sonunda Henry Denny bu işi üstlendi. Kral Henry, Denny'nin gösterdiği cesarete o kadar müteşekkir kalmış ki, ona bir çift eldiven ve şövalyelik payesi verdi. Sir Henry benim atalarımdandır. Onun örneği, bana sizin reklamlarınızın çok kötü olduğunu söyleme cesareti veriyor."
Sayfa 59 - afa yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Genç ve uyanık kurtlar; sık sık iki müşteriyi işbirliğine ikna etmek gibi parlak fikirler öne sürerler. Ya da müşterilerinden birinin bir yarışma düzenleyip ödül olarak diğer bir müşterisinin ürününü koymasını veya iki müşterisinin dergilere ortak reklam vermesini önerirler. Oysa bu, ajans için tehlikeli olabilir. Böyle durumlarda, müşterilerden birinin, kendisine daha az yer ayrıldığına inanması ya da buna benzer duygulara kapılması kaçınılmazdır. Müşteriler arasındaki anlaşmazlıklar da hakemlik yaptığınızda suratınıza yumruğu yemeniz işten bile değildir. Bana müşterilerimi ayrı tutmak gerektiği öğretildi. Hathaway'in başkanının, Schweppes'in başkanıyla bir araya geldiği yegane gün, ikisinin de Rolls-Royce almak için tesadüfen karşılaştıkları bir sabahtı
Sayfa 82 - afa yayınlarıKitabı okudu
Puerto Rico hakkında çoğunluğunun taşıdğı sefil imajını harika imajı ile değiştirmemiz gerekiyor. Bu, sanayide ilerlememiz, rom sanayiniz, turizm ve genel politikanız açısından hayati önem taşıyan bir konudur. Puerto Rico kimdir? Bu adanın kişiliği nedir? Puerto Rico dünyaya nasıl bir çehre gösterecektir? Puerto Rico sanayi devrimini gerçekleştirmenin eşiğindeki geri kalmış bir ülke midir? Max Ascoli'nin dediği gibi "girişimcilerin Tayvan'ı" olarak mı kalacaktır? Yoksa, Kuzey Philadelphia gibi olmak yolunda mıdır? Ekonomik bünyesi canlı bir ruh taşıyor mu? Puerto Rico, yağmacı turistlerin hücumuna uğrayarak ikinci sınıf bir Miami Beach'e mi dönüşecek Puerto Rico'lular, ne kadar Amerikalı olduklarını kanıtlama çabası içinde İspanyol kökenli olduklarını unuttular mı? Tüm bu trajedilerin yaşanması için hiçbir neden yok. Bunu önlemenin en sağlam yolu, Puerto Rico'yu hepimize ilham veren bir imajla, yeni Puerto Rico imajı ile bütün dünyay tanıtacak uzun vadeli bir reklam kampanyası başlatmaktadır
Sayfa 74 - afa yayınlarıKitabı okudu
Büyük yaratıcılardan sadece birkaçı yumuşak tabiatlı bir kişiliğe sahiptir. Çoğu, huysuz, aksi ve modern topluluklarda istenmeyen kişilerdir. Winston Churcill'i ele alın. Küp gibi içerdi. Kaprisli ve inatöıydı. Muhalefetle karşılaştığında somurtur, aptalların göznün yaşına bakmazdı. Korkunç derecede de müsrifti. Hemen tahrike kapılırdı. Konuşmaları Rabelais'variydi. Adamlarına karşı çok düşüncesizdi. Yine de Birinci Dünya Savaşında kurmay başkanlığı yapmış olan Lord Alanbrooke onun hakkında şunları yazıyordu: Onunla çalıştığım yıllar, hayatımın en zorlu ve en yorucu dönemlerinden biri olmuştur. Yine de, böyle bir insanla çalışma ve nadiren de olsa böyle insanüstü kişilerin bu dünyada varolduğu gerçeğini görme fırsatını verdiği için, Tanrıya şükrediyorum.
Sayfa 42 - afa yayınlarıKitabı okudu
Majestic’te başka bir şey daha öğrendim: Bir müşteriyi kendinize bağlamayı becerirseniz hiçbir zaman işinizden olmazsınız. Yedi odalı bir dairede kalan en önemli müşterilerimizden biri, bir Amerikalı bayan, her öğün fırında pişmiş bir elma yiyerek rejim yapıyordu. Bir gün, elmalar patlamış şekilde gelmeye devam ettiği takdirde Ritz’e taşınacağını söyledi. Ben de bunun üzerine yeni bir teknik geliştirdim. Çekirdeklerini iyice ayıklayarak süzgeçten geçirdiğim iki elmanın etli kısmını tek bir kabuğa toplayıp fırında pişirdim. Sonuç olarak, müşterimizin şimdiye kadar gördüğü en güzel elmayı pişirmeyi başarmıştım. Bu elmayı pişiren aşçıya ayrıcalık tanınmalı gibi iltifatlar mutfağa kadar gelmişti.
Sayfa 29 - afa yayınlarıKitabı okudu
Reklam
221 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.