"Ey nefis! Az bir ömürde hadsiz bir amel-i uhrevî istersen; ve herbir dakika-i ömrünü bir ömür kadar faideli görmek istersen; ve âdetini ibadete ve gafletini huzura kalb etmeyi seversen, Sünnet-i Seniyyeye ittibâ et."
Geçmişinizin üzerinde durup düşündüğünüz her an, geleceğinizden çalıyorsunuz. Sabır kuvvetinizi dağıtmayın.
İşte,ey sabırsız nefsim! Sen üç sabırla
mükellefsin.
Birisi, taat üstünde sabırdır.
Birisi, mâsiyetten sabırdır.
Diğeri, musibete karşı sabırdır.
Aklın varsa, şu üçüncü ikazdaki temsilde görünen hakikati rehber tut, merdâne 'Yâ Sabûr' de, üç sabrı omuzuna al. Cenâb-ı Hakk'ın sana verdiği sabır kuvvetini eğer yanlış yolda dağıtmazsan, her meşakkate ve her musibete kâfi gelebilir; ve o kuvvetle dayan.
İ'lem Eyyühel-Aziz!
Kur'an-ı Kerim bütün insanlara rahmettir. Çünki herbir insanın şu hakikî âlemden kendisine mahsus hayalî bir âlemi olduğu gibi, herkes kendi meşrebine göre Kur'andan fehm ve iktibas ettiği (hâfızasında) kendisine has bir Kur'an vardır ki, onun ruhunu terbiye, kalbini tedavi eder.