"Ya hikâyeleri yaşar ve kendinize saklarsınız ya da anlatmayı seçersiniz. Bazen konuşarak, bazen yazarak. Eğer şanslıysanız çizerek anlatırsınız ya da belki ânı yakalayarak hikâyeyi bir fotoğrafa sığdırırsınız."
"Ben gösterişi sevmem. Özel anlarımı başkalarına sunmayı da öyle. Büyük cümleler, şiirler ya da yeminler de beklemiyorum. Biri bana ilan-ı aşk edecekse de tek istediğim samimiyetini görmek olur. Bana hissettirmesi yeterli."
Duvara dayalı büyük fotoğraftaki Defne, kırmızıgüzel bir elbise ile beyaz güllerin üstünde uzanıyordu. Önünde uyuyan Defne ise, kırmızı büyük minderin üzerinde neredeyse aynı pozda uyuyordu.