Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sahâbe-i Kirâm Hazerâtı

Profil
MUS’AB BİN UMEYR’İN (R.A.) ŞEHİT OLUŞU
Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicretlerinin 3. yılında, yapılan Uhud Harbi’nde, İslâm sancağını Hz. Mus’ab (r.a.) taşıyordu. Okçuların yerlerinden ayrılması üzerine, düşman şiddetli bir hücum ile İslâm askerini arkadan vurdu ve bütün kuvvetleriyle Resûlullâh’a doğru hücum ettiler. Ashâb-ı Kirâm şiddetle çarpıştı. Resûlullâh’ın (s.a.v.) mübarek
MUS’AB BİN UMEYR’İN (R.A.) İSLÂM’A HİZMETLERİ
İslâm dini, Arabistan’ın her tarafında ve husûsiyle de Medîne-i Münevvere’de pek süratle yayılmakta idi. Evs ve Hazrec kabileleri Ashâb-ı Kirâm’dan birinin Medîne’ye gönderilmesini talep ettiler. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, onlara, Kur’ân-ı Kerîm’i ve İslâm âdâbını öğretmek üzere Mus‘ab bin Umeyr’i (r.a.) gönderdi. Hz. Mus‘ab (r.a.),
Reklam
MUS'AB BİN UMEYR HAZRETLERİ (R.A.) Peygamber Efendimizin (s.a.v.) etrafındaki Ashab-ı Kiram'a baktığımızda neler görmeyiz ki? İlim, ihlās, doğruluk, muhabbet, adalet gibi güzelliklerin temsilcisi olan binlerce sahabi... Mesela Mus'ab bin Umeyr Hazretleri, bütün güzellikleri kendisinde toplamış bir zat. Mübareği anlatmak kitaplara, destanlara sığmaz. Ålim, âbid, hafız, zahid, müderris... Bütün kelimeleri sonuna kadar dizsek yetmez. Mekke-i Mükerreme'nin en zengin ailelerinden birisinin çocuğu idi. Günde 2-3 elbise değiştirip altın kaselerde yemek yerdi. Ta ki Müslüman olana kadar. Müslüman olduktan sonra, anne-babasının, eski dinine dönmesi için yaptığı her türlü teklifi geri çevirdi. Hayatını İslam'ı yaymak için sarf etti. İslam'ın ilk Kur'an-ı Kerim muallimi idi. 40 yaşında Uhud Savaşı'nda şehit edilmişti. Müslüman olmadan önce altın kaselerde yemek yiyen Mus'ab bin Umeyr Hazretlerinin, vefat ettiğinde cenazesinin tamamını örtecek elbisesi bile yoktu. Maddi olarak bir şeyi olmasa da manevi olarak çok büyük şeyler kazanmıştı.
VAHİY KATİBİ HAZRET-İ MUÂVİYE (R.A.) Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hazreti Muaviye'ye: "Allah'ım, Muaviye'ye (r.a.) hesap ve kitabı öğret", "Allah'ım, Muaviye'yi hidayet edilmiş ve hidayet edici kıl ve onunla insanlara hidayet ver." diye dua etmiştir. Ashab-ı Kiram'ın büyükleri, Hazreti Muaviye'nin sözünü dinlerlerdi. Hazreti Muaviye, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) vahiy kâtiplerindendir ve Zeyd bin Sabit Hazretleri ile birlikte en uzun süre kātiplik yapmıştır. Abdullah ibni Mübarek'e "Ömer bin Abdülaziz mi yoksa Muaviye mi faziletlidir?" diye sorulunca "Resûlullâh ile gaza ederken Hazreti Muaviye'nin atının burnuna giren toz, ondan şu kadar daha faziletlidir." demiştir. Muaviye bin İmran, "Hiçbir insan Rasûlüllah'ın Ashabı ile kıyas edilemez (karşılaştırılamaz). Muaviye Hazretleri de sahabedendir. Hem o, Resûlüllah'ın akrabasıdır ve aynı zamanda vahiy kâtibidir." demiştir. Hazreti Muaviye, sünnete uymakta pek gayretliydi. Sürekli hadis-i şerifleri öğrenip onunla amel eder, halka da uymayı emreder, sünnete uymayan hareketlerden kaçınmalarını söylerdi. Sahabe-i Kiram ona saygı ve sevgi gösterdiler, işlerinde ondan fikir aldılar. Hakkında asla kötü bir söz söylemediler.