Sarılınca geçiyor diyorlar, deneyelim mi ?
Sayfa 145Kitabı okudu
"Şu an sadece sarılmaya ihtiyacım var," dedim ona. "İnsanlık kadar eski olan bu hareket, iki vücudun kavuşmasından çok daha fazlasını ifade eder. Sarılmanın anlamı şudur: Sende bir tehlike sezmiyorum, yanında olmaktan korkmuyorum, rahatlayabilir, kendimi yuvamda hissedebilirim, beni koruyan ve anlayan birisi var. Bizde birine isteyerek her sarıldığımızda ömrümüzün bir gün uzadığına inanılır. Lütfen, şimdi sarıl bana."
Sayfa 156Kitabı okudu
"Sarılalım mı? Belki geçer..."
Sayfa 111Kitabı okudu
"Bazen yalnızca sarılmak yetiyor."
"Büyük yalnızlığımız içinde bir şeylerle bütünleşmek ister, bir fikre, bir inanca, bir insana, özellikle bir insana sımsıkı sarılırız."
"Ateşten örülmüş uzun alevlerdir, sevgilim dolaşır yeryüzünü, sarar beni. Ama sardıklarını değil, görmesini bilenleri sürükler ardından..."
(İsmimi de getirdim! Küçüle küçük "Senin" kaldı yalnızca.)
Sayfa 59Kitabı okudu
"Buz gibi kolları beni sardı, dudakları kulaklarımdaydı ve soğuk nefesi ürpermeme sebep oldu. Bu dayanılmaz. Sana vermek istediğim onca şey var ve senin talep ettiğin şey bu."
"Gidip ona sarılamayacağım için kollarımı kendi belime sımsıkı doladım."
Canı gönülden katılıyorum
Ama sarılmak bir ihtiyaçtır, hem sizin sarılmanız, hem de karşınızdakinin size sarılması, harika bir şeydir…
Sayfa 105Kitabı okudu
