Profil
180 syf.
8/10 puan verdi
İbn Fadlan Seyahatnamesi
İbn Fadlan Seyahatnamesi
Ibn Fadlan
Ibn Fadlan
İbn Fadlan Bağdad'daki Abbasi Halifesi el-Muktedir'in 921'de İdil (Bulgar) hükümdarına gönderdiği sefaret heyetinin kâtibi ve bu sefere ait hâtıralarını ve gördüklerini topladığı Rıhle (yahut Risale) adlı kitabın müellifidir. Dünya seyahat edebiyatının önemli kitaplarından biri olan bu eser bir çok dile tercüme edilmiştir. Arapça aslının ilmî nüshaları basılmıştır. İbn Fadlan kuvvetli bir kültüre sahip büyük bir seyyah ve diplomattır. Türklerin İslam'a kazandırılmasında hizmeti geçmiş; yaşadığı çağdaki Rusların ve diğer bazı kavimlerin durumu hakkında bize kıymetli bilgiler ve müşahedeler bırakmıştır. İbn Fadlan Seyahatnamesinin bu baskısı, konuyla ilgili bir takım ekler ve yeni araştırmalarla zenginleştirilmiştir.
İbn Fadlan Seyahatnamesi
İbn Fadlan SeyahatnamesiRamazan Şeşen · Yeditepe Yayınevi · 2015609 okunma
Nasturiler
Her șeyden önce vurguncu ve ayyaștırlar. Onlardan Moğollarla beraber yaşayan bazıları bunlar gibi çok karıya sahiptirler. Kiliseye girmek istediklerinde Müslümanlar gibi alt uzuvlarını yıkarlar (abdest alırlar). Ayrica Müslümanlar gibi Cumalar et yerler. Bir piskopos elli yılda bir defa bile seyrek de olsa oraya [Kudüs] gitmez. Beşikteki oğlanları papazlara takdis ettirirler. Öte yandan onlarda hemen her erkek papaz sayılır. Buna ragmen daha sonra babaların istediginin tam tersiyle evlenirler. İilk karılarının ölümünden sonra ikinci bir karıyla evlenirler, çünkü bizzat papazlar da böyle yaparlar. Simonisttirler, zira parasız takdis ayini icra etmezler. Tek kaygıları karları ve çocuklarıdır; çünkü gözlerini dini yaymaya değil, sadece kendi çevrelerine dikerler. Böylece onlardan sadece bazıları Moğolların çocuklarına mürebbiyelik yaparlar, muhtemelen Incil'i ve imanı öğretirler. Fakat bunlar kötü hayat șartları ve hırsları yüzünden Hıristiyanlık dinine yabancılașırlar, çünkü Mogolların ve bizzat Tuinlerin putperest yaşam tarzları onları da etkilemiştir.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
208 syf.
·
Not rated
Uludağ’a Kadar Hayal Kırıklığı, Sonrası Heyecan Verici
İstanbul’da canları sıkılan ve bir gezintiye çıkalım diye yola koyulan Hammer ve arkadaşları deniz yoluyla Mudanya üzerinden Bursa’ya giderler. Bursa şehir merkezini gezdikten sonra Uludağ’a çıkıp doğada vakit geçirirler. Uludağ’dan sonra ise Gemlik üzerinden İznik’e varırlar. İznik’ten de İzmit’e yol alıp İstanbul’a karayolu ile dönerler. Kitaptaki rotanın Evliya Çelebi’nin de gezi rotası olması güzel bir tesadüf müdür? Mümkün. Rota bence de çok güzel ve günümüzde dahi gezilebilecek bir rota. Hammer’ın gezisi boyunca gözlemleri çok güzel ama tarihçi olmasından mütevellit tarihsel mevzulara ağırlık vermesi ciddi bir dezavantaj oluşturuyor. Kitabı okurken insan “keşke gezip gördüğünü daha çok anlatsa” diye düşünüyor ister istemez. Bursa bahsini sıkılmadan bir şekilde aşabilenler için keyifle okunabilecek bir eser Hammer Seyahatnamesi. İnşallah Müslüman olarak vefat etmiştir.
Hammer Seyahatnamesi
Hammer SeyahatnamesiJ. Von Hammer · Timaş Yayınları · 202026 okunma
Güyük Han'ın Tahta çıkışında yaşanan felaket
Biz orada bulunduğumuz sırada yeni hükümdarın seçimi ve tahta çıkış töreni yapılmakta iken, öyle bir dolu yağdı ki sonradan öğrendiğimizi öyle bunlar birden bire eriyince ordada 160 kişiden fazla insan boğulmuş, bunun yanında birçok yurt ve diğer malları da sürüklenip gitmiştir.
İnsanlar bu piramitlerin inşası hakkında ihtilaf ederler. Bir kısmı "Ad ve oğullarına mezar olarak inşa edilmiştir." derler. Bir kısmı başka şeyler söylerler. Gerçeği ancak Allah bilir.
Sayfa 31 - Yeditepe yayıneviKitabı okuyor
At sırtında olmak, selamlık dairesinin ipekli yastıkları üstündekinden daha ziyade onları mesut eder.
Sayfa 27 - Şehir Yayınları
Reklam
Yalnız unutmamak lazım ki Türkler ırk olarak Avrupaileşmemişlerdir ve korkarım hiçbir zaman da bu gerçekleşmeyecektir. Bedene ve ruhen kuvvetli ve aynı zamanda çok zarif olan bu ırk, doğuştan sert tabiatlıdır.
Sayfa 27 - Şehir Yayınları
Hiçbir memlekette Türkiye'de olduğu gibi ayrı inançtan kimselere yüksek mevkilere gelme şansı tanımamıştır. Burada yalnız bakanlar arasında değil, devletin mühim sırlarının tevdi edildiği sefirler arasında bile Hristiyanlara rastlanır. Bir adamın vurulduğu zaman Bulgar diye mi yoksa Hristiyan diye mi öldürüldüğü fark edilmez. Mamafih gördüğümü anladığım kadar bu nefreti menbaı dinden ziyade millete dayanıyor.
Sayfa 27 - Şehir Yayınları
Esasen bir millet hakkında bir hükme varmak için üst tabakaya değil orta ve alt tabakaya bakmak lazımdır. Her memleketin bel kemiğini teşkil eden bu iki sınıf henüz içkin müptelası değildir. Bu doğrudan doğruya kendi hür iradeleriyle Peygamberlerine olan hürmetten ileri gelmektedir.
Sayfa 26 - Şehir Yayınları
Türklerin yabancılara karşı çok ketum davrandıklarını, bilhassa iç işlerini ve aile hayatlarını tam bir gizlilik içinde tuttuklarını gördüm. Buna rağmen sokakta bunların asil, kibar hareketleri dikkatinizi çeker. En fakirlerinin bile çocuklara sevgi, düşkünlere şefkat ve hayvanlara merhamet besledikleri görülür.
Sayfa 25 - Şehir Yayınları
412 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.